Düşün
Kışın soğuk balıktan günlerini sayıyorum ağımda.
O yaza hiç dönülmeyecek! O başlatılmamış, o varsayılan ortasında yaşanmış sevda yakılmamış bir mum gibi aklımda. Kesik ağzıyla suları iğrilten boğaza karşı durup da oraların kuşu yalıçapkınını hecelemiştik beyaz bir yelkenli geçişiyle sulara. Kışın vurgusu açık, bağımsız bir ses, esiyor bize değmeden, bizden almadan hiç uğramadığımız bir yerlerden doğruca. Uçuyor cinsiyetin kindar ağzıyla. İbret olsun diye savuruyor uzaklara bir meddücezir haritasını. Ne uzanma, ne geri çekiliş; biz varsayılanın ortasında iki içine işleyen zaman, iki uyurgezer nokta. Şimdi sen bile bu şiir için çeperleri kapanmış, kendi başına bir ses, kışın soğuk balıklardan takviminde sadece kendine dökülen bir yapraksın. Yalıçapkını yeni bir sözcüğe uçuyordur şimdi bilmediğimiz bir lügatta. |