Bir Gün
Ölüm İlişkileri’nde
yaşayanlara... Bir gün, tıpkı karşılaştığımız gece benim olduğun yaşta, bana dönmek isteyeceksin; yüzünde solmuş kaç sabahın birikintileriyle, yorgun olmaktan çok, aşınmış; yüzüme kapattığın onca kapıyı artık omuzlayamadan, seslenmek isteyeceksin. Zamana diş bileyeceksin o gün, belki ilk kez; bir zamanlar dokunulmazlığına inandığın için, yanlış çıkarttığın bütün günahların ağırlığıyla. Hep izlerinin sürdüğün yüz ve ten çizgileriyle insanlara yaş biçtiğin günleri anımsayacaksın, hani titreyen parmaklardaki sıcaklığı hiç duyamadığın. Bir gün, tıpkı karşılaştığımız gecede olduğu gibi, dirseklerimizin birbirine değmesini isteyeceksin, onca çizgi peşinde koşmanın günahını artık en bulanık aynalara bile çıkartamayarak. Yaşamından gelip geçmiş olanları sayacaksın; hep bir iki geceliğine, bedeninde otel gibi kalmış olanları, en kısa ömürlü sevgilerin imzasını bile hiçbir sayfana atamadan ve sonra bir de gerçek yitirdiğini;sana yüzlerindeki çizgilerin ardından, en duyarlı kalemlerle, yalnız sana giden yolların haritalarını çizmiş olanları. Bir gün, tıpkı karşılaştığımız gece benim olduğum yaşta, beni arayacaksın, solmuş onca haritanın çizgilerini aşınmış bakışlarınla seçemeksizin. |