AH İSTANBUL!
/Gözlerimin önünde dalgalar dövdü seni
Bilmem canın yanar mı inler misin İstanbul? Kaç şâir şiir yazdı ve kaçı övdü seni Kendini bir de benden dinler misin İstanbul?/ Sana ilk bakışımda gözlerim sende kaldı Muhteşem güzelliğin aklımı baştan aldı Öyle büyülendim ki artık bende değildim İhtişâmın önünde saygı ile eğildim Sultan Ahmet’e gidip güvercin’e yem sundum Ve Süleymaniyede günahlarımdan yundum Yürüyorken sahilde Kız kulesi seslendi Aşkım onu görünce biraz daha beslendi Sinan’ın eserleri hâlâ dimdik duruyor Onları gören kalbim bir acâyip vuruyor Dört bir yanın türbeler, evliyâlar, erenler Sende huzurla yatar uğrunda can verenler Galata kulesine çıkıp seni izledim Ve haykırdım aşkımı zannetme ki gizledim Ben sana ağlıyordum ’sus’ dedi Haydarpaşa Ona sor o şahittir gözlerimdeki yaşa Birden ezan sesiyle semâların inledi Ben aşkımı anlattım Ayasofya dinledi Topkapı sarayından süzülürken bir şuâ Seni bize bahşeden Fatih’e ettim duâ Tüm dünyânın dilinde sende gördüğüm resim Sanadır bu feryadım bilmem gelir mi sesim? Bilirim ey sevgili milyonlarca aşkın var Beni de al sînene gönlün bir bana mı dar? Âşık edip kenara çekilmek var mı öyle? Durma haydi ne olur sen de bir şeyler söyle Dayanacak gücüm yok bu aşkı etme tehir Yemin olsun İstanbul sevemem başka şehir /Bu öyle bir sevdâ ki sen Şirinsin ben Ferhat Gör bak tüm surlarını deleceğim İstanbul! İstediğin kadar de ’bende geçilmez serhat’ Bir gün mutlak kalmaya geleceğim İstanbul!/ . |
İnşaallah yazımı okumak İstanbula özlemini arttırmıştırda Mustafa abi, ondan esinlenerek yazmışsındır bu muhteşem İstanbul şiirini..
Hayır güzel olan bir işe kendimi zorla bulaştırmaya çalışıyorum anla ve açık verme lütfen...
Sevgimle, tebrikler...