fanilik çemberinde ölümsüz aşk yeminleri...Kelam-ı nasihatimdir bu yoktur sitemle münasebeti Kır akan zincirli zamanları beni seviyorsan… Gençliğine boşuna sırtını dayamış Kayıtlarla mukayyet bu insan Göz gördün mü ki ölümsüzlükle bakışan Gitmemek üstüne söylenen yeminlerin Savm-ı Davut tutsan karşılanmaz kefareti Saçların derken umudun değirmeninde ağarır Takarsın gençliğe nazire olan yalancı maskeleri Giden her gün dokunur yüzünün coğrafyasına Yaşanmışlık yaşlanmışlığa yer bırakır usulca Alnında birikir buluşma gününün hesabı kırış kırış çeltikler Azrailin gelişine doğar şafaklar unutsan da saymayı Doğan şafakta gidersin hafızamda saklı yeminler Bir sabah cesedin bir akşam hayalin bana gülümser Sevdalarım bohçamda iki metre kefenlik Onu da sarmazsın istesen de artık Feryadım birikir ardında bilmem kaç senelik Sen kalk ben yatayım musalla taşında Belki de hali harabım sevdama ihanet eder Azrailin koluna atılışının yıl başında Varlığın içimdeyken sarsa birini kollarım Kim der ki artık buna ihanet Öldün okundu aşkımın son fatihası Tutuldu ardından ebedi sandığım sevdamın yası.. Kelam-ı nasihatimdir bu yoktur sitemle münasebeti Ölümü öldür hadi ihanet istemiyorsan… ---savm-ı davut: Hz. Davut’un ömür boyu bir gün arayla tuttuğu rivayet edilen oruçlar... |
musa -sol sen sağol...
keyifle okurken dizelerinde kayboldum, kutlarım...