o kadar yalnızım ki...o kadar yalnızım ki... çatılan kaşların buruşuk alında, mutluluğa hüzünle bakması gibi. damla damla çevrelenmiş dünyama, bir kayıtsızlık çıkıyor ! kanunsuzca, aşkımı rededenden. günah ! kabuk tutmayan haliyle, sivrilmiş bir köşeden ! zırhım nerede derken , bir bilenim yok... bakıyorum... gördüğüme, görebildiğime. biri var sanki. aynada bakıyor bana suretiyle, ben gibi. o kadar yalnızım ki... kafiyesiz satırların, beyaz bir askıda asılı kalması gibi. |
kabuk tutmayan haliyle,
sivrilmiş bir köşeden !
bakmak, görmek ve yorumlamak... Eskilerin deyimiyle ; Tetiği çektiren parmak değil, duygulardır... " Günah" başlı başına bir kavram... Ve ilk kez bu kadar somut haliyle ve rengiyle çıkarılıyor karşımıza. Neredeyse parmağımızla gösterecek kadar somut ! " İşte GÜNAH orada" diyesi geliyor insanın. İnanın yazılı dizler adeta ders verici nitelikte... Sadece yukarıdaki dizeleri ödünç alıyorum. ilerde yazacağım bir öyküde kullanacağım. ( adınızı düşerek tabiki ) Duygularınızı bize açtığınız için teşekkürler...