MEMLEKET GÖZLÜM
Deryaya varmaya çalışırken
Vurgun yemişim yollarında Arada gölgen kalmış Savrulmuşum senin yerine Yanmış iklimlerim Kaç mevsim küllenmiş kıyametimin ateşinde Saymayı bırakmışım Ay dolanmış yatağıma Nefesim nefesinde yürümüşüm yüreğine Uğruna dünyayı küstürmüşüm Saatler yokluğunda durmuş Sessiz çığlıklar eşliğinde yazılmış nâğmeler Aşkın gizemi çözülmüş isyan yazılmış Bir intihar çılgınlığının ucunda Asılı kalmış kahkahalar Yüzleşmekten korktuklarım getirilmiş önüme Hasret hasret yağmış yürek evime Aşkın gözyaşları süzülmüş Gidenin arkasından kalanın payına hüzün düşmüş Kimsesizliğin buz maviliğinde boy vermiş Kan kırmızısı yediveren güllerim Sustuğum kadar seviyorum seni memleket gözlüm Masalları yazılmış mum ışığında keyfe keder Uyku ile uyanıklık arasında izmarit yanığı parmaklarına Düğümlenmiş yalanlar Sitemlerimi yüklesem kocaman gözlü yağmur bulutlarına En fazla ıslanırsın ahmak ıslatan yağmurlarda Denizin özlemiyle taş atma kıyılarıma Öyle vururum ki dalgalarımla Yok olursun anılarınla izin bile kalmaz sularımda Sevgilinin sitemi zehirdir Aşk bitince öksüz kalır insan üşür yüreği Gurbet batar ya gecelerine Kalmadı başka bir alacağım Senden geriye kalan sadece Vicdan/sızım Yok başka bir pişmanlığım DENİZ kendinden alınanı birgün mutlaka geri alır DENİZ-DERYA35 |
Delikanlılık erkek jargonudur ama erkeklerde kolayca maganda bir söyleme dönüşebiliyor. Oysa kadın da ne kadar şık durur. Allah'ın bir lütfu sayarım.
Bazen erkekler bir genç kızdan söz ederken fazla rijit bir karakteri var, erkek Fatma bu, evin içinde ikinci bir erkek gibi der, dudak bükerler. Oysa büyük bir hazine saklıdır o hanımın kişiliğinde. Özü sözü bir insan. O tarz bir hanım zarif olmasını da bilir elbet, sevdiğinin yanında evcimen de olur.
Teşbih mahiyetinde söylersek; En güzel doğal köşelerin, yörelerin yolları sarp ve ulaşılmaz olsa ne çıkar. Ne kadar ulaşılmazsa o kadar korunmuş ve bozulmamış değil midir? Bazı tabiat güzellikleri de vardır ki; Yol ve güzergâh bağlamında avantajlıdır. İnsanlar kolayca ulaşırlar. Oysa bir de bakarsınız izdiham, yabancı mutfakların yaydığı berbat kokular, vs. Ne oldu, doğal altyapı sıfır oldu gitti. Öyleyse sarplık ve ulaşılmazlık halesiyle kuşatılmış olmak olumsuzluk değildir. Yeter ki, insan mücevherden anlasın.
Şaka maka ben de sahayı geniş buldum bol kepçe gidiyorum. Nasılsa karşımda bir hanımefendi var. Sanki, bir erkek meclisinde söylüyorum da dolu dizgin gidiyorum. Bu hisler, sanırım çocukluk yıllarımın western bir dizisinden hatıra kaldı.
Yüreğiniz solmasın, kaleminiz daim olsun dilerim.