hükümsüz kayıplarım...Ergenliğim, güneş imparatorluğuydu. İmparatorluk nişanı ezik topuklu ayakkabılar. Kasıla kasıla gezer oltu taşı tesbihte parmaklar. Başımda tacım müstakbel sevgili kokan şiirler. Tacımı kaybettim zamanla hükümsüzdür… Aynanın karşısında geçerdi zaman. En büyük icraatım saçlarımı geriye taramak. İzlenen filmlerde kendini baş rol sanmak. Mutlu sonla bitecek platonik hülyalar kurmak. Mutlu sonlarımı kaybettim zamanla hükümsüzdür… Sarayım lisemdi arka sıra tahtım. Hazinem koltuk altındaki edebiyat defterim. Okulun en güzel kızını sultanlığa seçerdim. Cafcaflı kelimeleri dikkat çekme merasimlerime saklardım Dikkat çekme merasimlerimi kaybettim zamanla hükümsüzdür… Ellerim gider gelir saçlarımın dalgasına takılır. Yakışıklılığımın vergisi yüzümde yeşeren sivilceler. Ben dururum sanki dünya etrafımda döner. Göz kırpmama hıh..! çeken mahalleli güzeller. Göz kıpmalarımı kaybettim zamanla hükümsüzdür… Büyüdüm güneşim kayboldu yıkıldı tahtım… Gerçeklerin darbesiyle alt üst saltanatım… Bir diplomayla bitti edebiyat defterimde sayfalar. Yanılgıymış meğer güneşten imparatorluklar. Güneş imparatorluğumu kaybettim zamanla hükümsüzdür… |