VAN'DAN YÜCE DİVANA
İnsaniyet göçük altında , sınanıyor toprakla
Ufukta vurdumduymazlık sırıtıyor , hainliğin zevk-i sefasıyla Yardımseverlik meze olmuş , şeytani sohbetlerin ortasına Öğrenilmiş çaresizliğin meyhanesinde umutları servis ediyoruz;alçakların gırtlağına Yalan bir yılan , damarlarda oryantal edasıyla kıvırıyor Sanmayın ki hasımlık bahşişleri sarar , alnınızdaki karayı Saman alevi duyarlılığımız , cılız terör yeliyle sönüyor Öfke devranı şehit kanıyla dönüyor Bağrında evlat acısı bendi aşıp köpürüyor Ateş topuna üflemek için her kul Herkül mü olmalı ? Tılsımlı çığlıklar senfonisinde , şef salatası kan kokuyor Anaların yüreğine evlat düğümü atılıyor Günden güne hasret , vatan dokusunu çürütüyor Panzehirsiz zehirlerde yıkanmak ne hoş Sevgi meşalesini devraldık , güveni zülüf sandık , resmen kel kaldık Unuttuk çoğu kez topraklara kaç yiğit saldık Aklı selim okları çivi misali gövdemize çaktık |