güvercinüşüyorum... kepçe kepçe kelimelerin, beni açıkta bırakmasından. bir keffâret terazisinin, yeminsiz sözlerle, üzerime kar yağdırmasından. ayak parmağım donuyor. kunduram delik... eğilsem ısıtmaya, eteğim sökük... ve yalnızım saranım yok... ’beni tanımaz mısın dostum ?’ desem, kelamımı alacak suret yok. bir ak güvercin konmuş dut ağacına, onun da; ben gibi, kimsesi yok. elimi uzatsam; ümitle, kelime öğretsem; sabırla, dillensen sen de ben gibi, üşüdüğümde; sarar mısın beni kanadına ! |