EY GAM MÜLKÜNÜN ŞAHI!
Dağı taşı inleten efsunkâr bakışınla,
Leylâ’ya gönül verdin ey gam mülkünün şahı! Mecnun olmuş ruhunu hüzünkâr yakışınla, Leylâ’ya canım derdin ey gam mülkünün şahı! Hüzün denen kadehten firkat şarabı içip, Puslanan gülüşünle can suretini seçip, Sevdiğinin yolunda aşkla kendinden geçip, Sonsuz sevdaya erdin ey gam mülkünün şahı! Senin aşkın uğruna çarpışır yiğit Nevfal, Sevdanın kavgasında nedir sende ki bu hal, Ayrılığı söylerken elinden okunan fal, Arşa ulaştı derdin ey gam mülkünün şahı! Ölümün döşeğinde can Leylâ seni anmış, Hasretin kapıları usulca aralanmış, Gözlerinden süzülen nemle de yaralanmış, Ruhunu çöle serdin ey gam mülkünün şahı! Hezeyanlar içinde vuslat kumarlarında, Ayrılığın yüzüne çarpan şamarlarında, Sızlayan bedeninin kılcal damarlarında, Sessiz sessiz eserdin ey gam mülkünün şahı! Coşkun Mutlu |
zevkle okudum
uzun bir ayrılıktan sonra sizlerin mısralarınızla buluşmak hem hal olmak ne güzel
tebrikler teşekkürler selamlar