İLAN-I AŞK
Senin adın ne?
Yazılsalar yan yana, yakışır mı benimkine? Gözlerin, bela yağdıran kara mı? Yoksa geçit mi doyumsuz meşk âlemine? Beklemek; Bir solukluk görmek uğruna seni... Delilik mi? Yoksa en makulü mü, yakışan bir deliye? Soluksuz ismini zikretmek, daim cismini nefsetmek Ve kör olmak senden gayrısına, yaratılmışların... En yücesi mi bir yürekteki hapsolmuş duyguların, Yoksa kazınıp atılmalı mı sebebi, böyle şeyleri sana sormanın? Sorular, Sorular, Sorular... Durmadan zihnimde -her nasılsa, pek anlamam- Bir yer bulmakta üzerlerine yoklar. Kuytu bir köşedeki, bir batık gemi sırrına bürünmüşken tüm cevaplar, Seni bekliyorum orada… Bir martı çığlığı... Üzgün bir su sesi... Ya da peri kızı saflığı... Hangisi üzerinden alınmalı şimdi, Seninle geleceği düşünülen yarının provası? Muhsin Kerem YILMAZ |