Vakti Geldiğinde
Yollar yorgun ben yolcu
Arayıp durdum yol bulamadım Takvimler acı yazdı gizlice ruhuma Sızlandım, dertlendim Bir türlü sesimi duyuramadım İsterdim ki sevdayla haykırsın bülbül Ne incinsin kalbi ne de ağlasın Rüzgârlar titretmesin bakışlarını Seviyorum dediği kadar Gülümseyip seviliyorum desin Ne çare bilinmezliklerde kayboldu sevgi Kıymeti bilinmedi gözlerdeki yakamozların Varlık içinde yokluğa mahkûm gönüllere teslim edildi vefa Alışkanlık labirentinde esareti hükmü sürdü Bir türlü tamamlanamayan yapbozların Şarkılar yarıştırdık ayrılık ve hasret atbaşı Zamanla oynadık zamandan çalarak Beş taş oynadık gizli gizli Lakin vakti geldi hüznün Hem içe hem dışa ağlayarak Talih demek lazım açan hicran çiçeklerine Tebessümlerin buruklaştığı an bu an Bahar mevsimini bitirdi başka bir bahar Güneş kavruk doğsa da ruhumda İstemeden gitmek vakti inan |