Oradaydık XXI
Oradaydık ,
Ellerimizde düş bezleri Gördüğümüz göreceğimiz ne varsa Neler varsa neler yok olduysa , neler oldu bittiyse Neme lazım demeden arıtmak için her şey-leri Temizleyebilmek için bulanmış ne kadar ırmak varsa Vasıflı vasıfsız ırgatlar gibi Saç tellerimizin en mat yerlerini dahi süpürge ederek Yüreklerimizin var gücüyle Birimizin elinde gün batımı Birimizin elinde diri bir sabah Birimizin elinde dudak değmemiş bir gece Belki diye belki Belki en inatçı ruh lekelerini bile temizleyebiliriz diye Belki kirletilmiş masalların kirden tanınmaz halde olan harflerini Belki de gün ışığına çıkartabilir miyiz diye yeniden Bir belki-nin bile kalp katında kutsal olduğunu, olacağını bilerek Oradaydık işte yine Birbirimize ördüğümüz kaskatı duvarların isini alabilir miyiz diye Bir uçurumu daha dümdüz bir ova olmaya ikna edebilir miyiz diye Ucu kanatan kayalığı dahi, uysal deniz mercanı olmaya ikna edebilir miyiz diye Bu diye-ler yüzünden yine Hazırlı geldik de Ceplerimiz ağzına kadar ılık ve mazlum iknalarla dolu ondan Ondan bu deyimler dilimizin altında bir sürüngen gibi : Akrebin akrebe ettiğini biz mi ettik yoksa demeden artık Artık demeden ve geçmişe umut ağaçlarında biriken süngerlerden çekip Hem kökü hem dalı düşünüp aynı zamanda Ağaca ağaç gibi bakıp Neden dikenlisin diye taşlamadan Oradaydık işte Her bir yanımızda Başı boş , eli yüzü yaralı ağıt Zedelenmiş, ağlamaklı ağıtlar Belki diye Belki acıtmadan ezgilerini İncitmeden tarihlerini Tekrar kasırgasız bir sevda verebilir miyiz diye Oradaydık ve Ekmek bulamazsak pasta da yemedik Bir harf verenin kırk düş boyu kölesi olduk Kol kırılır yen içinde kalır demedik Sardık sargıladık hasta gözyaşlarımızı Oradaydık işte hepimiz temizlenirken ve temizlerken Belki diye Belki bir nehrin kıyısında çömelmiş Kucağımızda ney müzikleri Gözlerimizin, yüreklerimizin, bakışlarımızın, heyecanlarımızın İlk halini izleyebilir miyiz diye bir kez daha Hem varken hem yokken Karanlıkla aydınlığın tam birbirlerine yapıştığı yerde Bütün iyi niyetimizle geçerken göğüslerimizin içindeki bu mevsimlerden Biliyoruz Nafiledir soluklarımızı sayıp çentik atmak Son rüyaya varacak soluğun izindeyiz asıl Soluk soluğa düşlerken, şiirlerle dönen semazenler gibi İşte o yüzden Hepimiz oradayken Bir kez daha selam olsun Balkonlarındaki sardunyaları okşayan Ademlere Havvalara… Oktay Coşar |
saygı ile teşekkür ettim...