Kalk Git Be Adam
Düşkünüm… Huzursuzum…
Onu arayışımın şahadeti ısıtırken arzuları, Duygularımın ortasına kızıl bir düş oturdu Eşkıyanın namlusuna kıyameti asar gibi… Kalk git diyor yüreğimin acıyan yanı Düş yollara dayan kapısına Kaldır dışarıya gecenin bir yarısı Titret mekânını, ağlat anasını Ay ı üşüten ayaz ölüme meydan okurken O çırılçıplak sokaklara dök geçmişini Göster yalnız gecelerin zulmünü… Göster ki anlasın, isyanların, küfürlerin, İliklerine kadar ölmenin ne demek olduğunu Hadi be… Tut saçlarından sürükle diyor Aklın kar etmediği gönlümün deli yanı… Dalsız budaksız ağaç misali, ulu orta dik karşına Duysun söylenmedik lafları… Görsün, aşkın neler yapabileceğini… Sonra, kaldır çehresini, dokun gönül teline Gir gözlerinden içeriye Çarp suratına yaşanan anıları Hissetsin, yaşasın, tanısın Kanı donduran fırtınayı… Düşkünüm, huzursuzum… Kalk git diyor yüreğimin acıyan yanı… Ne olacaksa olsun… Kalk git be adam, kalk git… |