Yazın En Uzun Tarihinden..
övmeli mi, yakmalı mı, bir unutuşun şiirlerini?
yoksa kaçıp gitmeli mi, bir delinin ellerinden?... al götür, rüzgarlardan bile utanan son ağlayan resmimi de. kır, parçala ama ne olur o fotoğraftan bakma yüzüme, yoksa rüzgarım kırılır ya da kan çıkar bahtıma yazın en uzun tarihinden..... çünkü hep, rüzgarın sesiyle kavrulmuş bir gökyüzü bekledim şiirlerden, ve ışığı sönmüş yıldızlardan... geçtiğin yerlerde aradım kokunu, yoruldum ahşap evlerdeki gıcırtılardan bilinir yerim. bu yüzden her köşe başında solgun bir resmim var; hüzünle beraber çekilmiş... bu yüzden hep yaslı pazartesileri.... şimdi kırgın sana gönül gözüm, üzgün bir yağmurla çözülmeli sesi.. üstelik boğulmuş yüzünü gösteriyor daha kapıları vurulmadan hasretin, eskimeden gecenin kokuları ve sen kokuyor tüm şehir..... |