Gönderilmemiş mektup (Düet)
Sen ilk gördüğüm gün başka kim varsa silinip gitti hayatımdan.
Tatlı anılar bir yana, bana acı vermiş kim varsa, hangi olay varsa o an zihnimden silinip gitmişti. Yep yeni, tertemiz bir başlangıçtı bu.Yaşamın iki yüzlülüğünden soyunup, karşına en saf en yalın benliğimle çıkmıştım.Sana ait olanı yaşamak istiyordum aslında. Aşksa aşk... Sevinçse sevinç... Hüzünse hüzün... Acıysa acı... Senden gelen ve gelecek olan hiçbir şey korkutmuyordu beni bu hayatta. Sen yanımda olduktan sonra her şeye dayanabileceğimi biliyordum. Kaç zamandır "Ne desemde sevdamı anlatsam?" diye düşünüyordum. Bugüne kadar söylenmemiş en güzel seyda sözcükleri bile, sana duyduğum sevgiyi ifade edemeyecek diye korkuyordum. Hatta dünyanın bütün dilleriyle "Seeni seviyorum" desem dahi yetmeyecekti, biliyordum. Nereye gidersem gideyim, yanımda götürüyordum seni. Hiç yanlız değildim bu yüzden. Hiç ama hiç bitmesini istemiyordum ama ben bile nasıl olduğunu anlamadan, bitti işte. Bugüne kadar kendi kendime "Nasıl?" diye sordum. "Nasıl, neden, niçin?" diye sordum, ama ne yazık ki cevabını bulamadım. Beni kırgınlıklarla, çelişkilerle, cevabı sende olan bir çok soruyla...ve bitmek bilmeyen, dinmeyen keşkelerle bıraktın. İstesen de, istemesen de seni özlüyorum, bilmem biliyor musun? Gayem sana zarar vermek değil, seni incitmek, kırıp dökmek...Acılarına, yaşam mücadelene, gözlerinde bulduğum huzura ortak olup; yüreğimi yüreğine, ömrümü ömrüme katıp seni mutlu etmek istiyordum sadece. Ben sende sadee sana verdiğim sevgiyi kabullenip, bu sevgiyi yaşamayı istemiştim. Soruyorum sana; Çok sevilmek bu kadar kötü müydü? Gerçekten böylesine ağır mıydı? Sana bu sevgiyi bu kadar vermekte direttiğim için beni bağışla. "Bütün güzellikleri, hatta bütün kainatı seni sevmesi için birine verseydin eğer, yine de bu kadar sevilmezdin!" Yüreğimi koparıp atmak mümkün olsaydı, hiç düşünmeden koparıp atardım. Çünü başımı ellerimin arasına ne ilk, ne de son alışm.İlk acım değil ama, en büyük acımsın. Bir limandayım, bekliyorum. Senin bindiğin gemi ise çoktan uzaklaşıp gitti. Canım acıyor ve seni hala özlüyorum. Hep böyle başladı gönlümde hüzün ayları. Önce sonsuz sandığım mutluluk Sonra hayal kırıklıkları… Bir tek dileğim var, mutlu ol yeter diyende hep bendim. Sonuçsuz kalan arzularımsa cabası. Ne kış nede yazdı yaşadığım mevsimler. Acı hayatın kâbus mevsimini yaşadım hep. Sizce olmayan on üçüncü ayları. Zalim, zorba, gaddar on üçüncü ayları. Belki uzak belki de yakınımda Belki bugün belki de yarınımda Mutlu olacağım, Söz verdim ya sana. Hangi kılıç kınında kanlanmadan durabilmiş, Hangi soğuk namlu tatmamış barut kokusunu, Hangi tabut taşımamış bir garip bedeni. Ve hangi hasret bitmemiş, ölü ya da diri. Bekledim, bekliyorum, bekleyeceğim. Seviyorum seni… |