İNSAN VE HAYATİNSAN ve HAYAT Dünyada zehirlendi zavallı ruhum, Benliğime yenik düştüm, günahkârım, Allah’ım… Dik durup başkaldıramadım, boyun eğdim her şeye. Şimdi nasıl temizlenirim, ben bu pis, kirli ruhtan Allah’ım… Neden her gün bu pis bedenimin arzu ve isteği peşinden koşar, yorulurum. Onun uğruna her şeyimi satıp savar, yoksul düşer, fakir olurum… Şimdiye kadar neden sana başkaldıranlarla hiç uğraşmadım. Onlara boyun eğip, yalvarıp yakarıp durdum. Bu dünyada benden daha akılsızı hiç yok mu dur? Allah’ım… Her gün bedenimi besleyip doyururken, ruhumu aç bırakır, güçsüz eder dururum. Sonra her alçağa boyun eğer. kendimi alçaltıp, rezil rüsva ederim. Süslü dünyanın yalanına kanar arkasına düşer giderim… Ey sersem, sen hiç mi hayattan ders alıp doğru yaşamasını bilmezsin. Neden her gün ona, buna minnet eder, yorulup alçalıp, baş eğer gidersin. Nasıl olsa kazandığın her şey, bir gün, elinden bir bir uçup gidecek, sen de bunu çok iyi biliyorsun. O halde neden hala hep ona buna hizmet edip duruyorsun… Ey deli gönül, ne olursun gel, bundan sonra aklını başına al, Her kese minnet edip, kendini güçsüz kılıp, boşuna baş eğme. Nasıl olsa bir gün, sende her şeyini satıp savacaksın… Gel, şimdi akıp giden zamanı boşa harcama. Bu güne kadar elde ettiğin tüm servetini, ucuz pahalı demeden sat, sav, harca ki, Başkasına minnet edip insanlıktan çıkıp gitmeyesin… Belki bu gün, belki yarın kaybedecek bedendeki gücün saltanatını. Elbet bir gün solup gidecek nefesin, tükenecek soluğun… Düşecek, o semirmiş bedenin bir gün toprağa. İster istemez, yem olacak bedenin mezarda, yılana, çıyana. Bilmem ki, neden ona bu kadar çok değer verip hizmet edip alçalıp gidersin. Hal bu ki, seni yüceltip yükselterek Hak’a götürecek, orada sana hizmet edecek olan aziz ruhundur. Neden ona, bedenine verdiğin değeri verip, hizmet etmezsin. Gel şimdi niyetin salihse teslim ol, sat, sav kötü duygu ve düşüncelerini benliğinden. Bedenine yaptığın masrafların azalsın ki, değerin artıp ruhun yükselsin. Yoksa yanar ışığın, güç kaybeder bedendeki o yüce ruhun… Gel, çok geç kalma, Ucuz pahalı demeden sat, sana yük olan bedendeki fazlalıklarını, Edeceğin kârla da gel, hepsine birden zaman satın al ki, Ömrün uzayıp zaman kazansın ruhun… Bundan sonra dıştan değil, içten beslen ki, eriyip gitsin bedende hizmet ettiğin tüm yağların. Dünyada bedenin acı çekip kanasın ki yüreğin, Sonra sana, arkandan bakıp demesinler, Çok yazık, insan olup yaşamadan ölmüş, bu hayvan... 30.11.2011 Cahit KARAÇ |