AHMET YESEVİ
Büyük Türk Mutasavvıfı Ahmet Yesevî, Kazakistan’ın YESİ şehrinde, yaygın görüşe göre 1093 yılında doğmuş ve 1166 yılında ölmüştür. İlk mürşidi Arslan Baba olmuş, sonra Yusuf-i Hemadanî’ye intisap etmiştir.
Yesevî, Arapça ve Farsça’yı çok iyi bilmesine rağmen TÜRKÇE’yi seçmiştir. Yesevî, eski Türk inanışlarının kalıntılarını İslâmiyet ile uzlaştırmaya çalışan, İslâm’ı yeni kabul etmiş insanlara bu dinin sıcak, samimi, hoşgörülü, insan ve tanrı sevgisine Anladım ki; tüm gülümsemeler sahte, tüm kalabalıklar kimsesizmiş. Ben bitti dedikleri yerde çoğaldım, çok savaştan çıktım sağ salim, ama yok kimseye ne düşmanlığım,ne de ahım.. Benim hikmetlerim hadîs hazinesidir Kişi pay görmese, bil habistir Benim hikmetlerim süphanın fermanı Okuyup bilsen, hepsi Kur’an’ın anlamı demektir Sevmiyorlar bilginler sizin Türkçe dilini Erenlerden işitsen açar gönül dilini Ayet - hadis anlamı Türkçe olsa duyarlar Anlamına erenler başı eğip uyarlar Miskin hafız Hoca Ahmet yedi atana rahmet Fars dilini bilir de sevip söyler Türkçe’yi Ey dostlar, cahil ile yakın olup Bağrım yanıp, candan doyup öldüm ben işte. Cahil ile geçen ömrüm nar sakar Cahil olsan cehennem ondan çekinir Cahil ile cehenneme doğru kılmayın sefer Cahiller içinde yaprak gibi soldum ben işte Dertsiz insan insan değil, bunu anlayın Aşk’sız insan hayvan cinsi, bunu dinleyin Gönlünüzde Aşk olursa, bana ağlayın Ağlayanlara gerçek Aşk’ımı hediye eğledim. Aşk’sızların hem canı yok, hem imânı, Resûlullah sözün dedim mânâ hani. Aşk davasını bana kılma, sahte aşık, Aşık olsan, bağrın içinde göz kanı yok, Muhabbetin şevki ile can vermese, Boşa geçer ömrü onun, yalanı yok. Aşk bağı sıkıntı çekip yeşertmesen, Hor görülse nefsini öldürmesen, "Allah" diyerek içe nuru doldurmasan, Vallah, billah sende aşkın eseri yok. Hak zikrini can içinden çıkarmasan, Üçyüz altmış damarlarını kımıldatmasan, Dörtyüzkırkdört kemiklerini kul eylemesen, Yalancıdır Hakk’a aşık olduğu yok. Rahatı bırakıp can sıkıntısını hoşlayanlar Seherlerde canını incitip çalışanlar, Hay-u heves, ben-benliği terk edenler, Gerçek aşıktır, asla onun yalanı yok. Kul Hoca Ahmet, candan geçip yola gir, Ondan sonra erenlerin yolunu sor, Allah diyerek, Hakk’ın yolunda canını ver, Bu yollarda can vermesen, imkânı yok. Nerde görsen gönlü kırık, merhem ol, Öyle mazlum yolda kalsa, yoldaşı ol, Mahşer günü dergâhına yakın ol, Ben - benlik güden kişilerden kaçtım ben işte. "Talibim" deyip söylerler vallah, billah insafsız Namahreme bakarlar, gözlerinde yok insaf; Kişi malını yiyerler, çünkü gönülleri değil saf Arslan Baba’nın sözlerini işittiniz teberrük. Zâkirim deyip ağlar, Çıkmaz gözünden yaşı; Gönüllerinde gamı yok, her an ağrıya başı; Oyun-hile kılarlar, malûm Hüda’ya işi, Arslan Baba’nın sözlerini işittiniz teberrük |
Kutladım selamlar