BakışlarınBakışların Tutkulu bakışların Bir salkım kara üzüm; ağustos sıcağında bir öğle vakti Yürümekten yorulmuş bacaklarım Sıcak toprak yakıyor çıplak ayaklarımı Tikenlerin acımadığı zavallı ayaklarım Tutkulu gülüşlerin Tepelerin ardı bir yudum su vaat ediyor çatlak dudaklarıma kararmış suratım güneşe kafa tutmaktan sakallarım simsiyah ve kirlenmiş toprakla sevişmekten. yırtık elbiselerim, ve kuru ellerimle bir çöl sıcağında dans eden benim güneşin giderken bıraktığı kızıllıkla sen şehir güzeli endamlı nazlı yumuşak gülüşlü kırmızı gül bakışlarına esir olmuş tutkularım bir sonbahar öncesi. Ben bir derbederim dağların tepelerin, uçsuz sonsuz yer yüzünün rengarenk kuşların ve baharların tutsağıyım bir kartal asiliğinde bakar gözlerim bir kurt vahşiliğinde yaşar yüreğim tarlalar arasından geçer giderim dağların doruklarına fakat kirlidir bedenim, yorgundur dokunuşlarım sarhoştur, aşıktır yalnızlığa bakışlarına yakalandım bir sabah, kaçamaz oldum. Bakışlarına yakalandım bir sabah Ne olduğun bilemedim Milyonca yaşamdan biriydin Yüreğimin derinliklerine bir hançer sapladın Bir ağustos sıcağında bir salkım üzüm gibi Bakışların Bakışların Gidemiyorum, yorulup kaldım Duraklıyor kalp atışlarım Tepelerin ardında gülüşlerin Tepelerin ardında düşlerim Yürüyorum ruhumla Düşünmekten seni yorgunum Susuzum Bir umut oldu bakışların Bir sıcak arkadaş bakışların Şimdi bir sonsuzum Bir sonsuz bedenim. |
tebrik ederim...