Bahanelerimiz VarDuvağı açılmamış gelinler gibi Rafları süsleyen kitaplarımız, dergilerimiz Yolcu uğramayan hanlar gibi sessiz, kimsesiz Kütüphanelerimiz var. İlk emri “oku” olan muazzez dinim Buna rağmen okumamak için Binlerce bahanelerimiz var. Göz nuru dökülerek işlenmiş kılıflarda Duvarlarda okunmayan lekesiz, tertemiz Başucumuzda asılı Kur’an bulunan hanelerimiz var. Her yüksek binanın bodrum katında Sabahtan akşama Vatan aşkına, millet aşkına taş dizen Al papazı ver kızı Toplasan yüz kelimelik Türkçe’siyle Yarım ağız konuşan besmelesiz Ve milletin bağrında sızı Kahvehanelerimiz var. Yalılarda köşklerde yürekleri lekeli Milletin parasıyla haramzade softalar Şişenin dibine vurur elleri Ve aratmaz meyhaneleri Kumarhanelerimiz var. Anadolum, Karşı tepelerde koşan tilkinin Kuyruğu görünecek kadar kıraç Ve yoksulluk diz boyu, İnsanlar bilirim bir kuru ekmeğe muhtaç. Kadehler kaldırılır kirlenmiş bedenlere Zom oldukça küçülen cüceleşen insanlar Pisliğin kol gezdiği Meyhanelerimiz var. Kitaplar dolusu kütüphanelerimiz var Okunmayan Kur’an asılı hanelerimiz var Tıklım tıklım dolu kahvehanelerimiz, Kumarhanelerimiz, Meyhanelerimiz var. İlk emri “oku” sonra “yaz” Yemin ederek” kalem üstüne” niyaz Buyruğunu görmezden gelen Bahanelerimiz var, bahanelerimiz var. Çanakkale 28/11/2011 |
Allah akıbetimizi hayretsin
uzun bir ayrılıktan sonra sizlerin mısralarınızla buluşmak hem hal olmak ne güzel
tebrikler teşekkürler selamlar