GÜNÜMÜZDE MEHMETÇİK
Sınırda gece, gündüz nöbet tutan Askerim!
Bir Tanrıya, bir de Sana bağlı, kaderim. Sen oldukça korku yok, güvenimse, çok kerim; Duygularım Sana yakın, minnetimse, çok derin. Anan, baban kadar sana ben de yakınım. Diyemem ki “Vatandaştır, öldürmekten sakının”. Bu toprakta doğup, aşını, ekmeğini yiyenler, Düşmanındır, baş kaldırıp, hainlik giysisini giyenler. Vatana düşman olan, hem dışarıda, hem de içinde, Görünür bazen kuzu, bazen de kurt biçimde. Kim, kimdir, bilemezsin, zorlanırsın, terör isti seçimde, Saldırırlar arkadan kalleşçe, köprüleri geçince. Doğa da davranıyor, bazen, sana düşmanca, Öyle sarp ki arazi, tırmanırken, gerekiyor bir kanca. Bazen mutlu eder seni, orada, çiçek açmış bir yonca. Fukaraları düşünürsün, karnın bir an doyunca. Düşman bir değil ki, birden çok çeşit, Bazen ÇIĞ olur, bazen sarp, karlı bir geçit. Yoğun bir sis, mani olur görüşe, gözleri kör eden, Bir Fırat ki, geçerken, sürüklenir ummana, O aziz beden Bir doğa ki, derin mağaralar, derin kovuklar, Bir kış ki, Güney doğuda, dondurucudur soğuklar. Sen Mehmetsin, güç de olsa, yeniyorsun tümünü Zor şartlarda savaşırken, koruyorsun ününü. Gerçek yaşamında, tabiatın yavaş ve sakin, Görev başındayken, değişkensin, atak ve şahin. Düşmanı beklerken, gözler ufukta ve keskin, “VATAN bölünmez” diyecek, senin gibi, gelecek neslin. Modern teknolojiye kolayca, ayak uydurdun, Her tür silah ve gereci, öğrenip, kullanır oldun. Dağda, taşta, terör isti, bulup durdurdun, Düşmana yine korku, milletine güven duydurdun. Canından aziz bildin, al Sancağı, VATANI, ! Evladısın, torunusun, yad ersin, şehitlikte yatanı. Dikilirsin karşısına, vatanı düşmana satanın; Yurttaşlar arasına nifak sokup, birbirine katanın. Düşmana saldırışta, kalleş değil, erkekçe, mert, Düşene gösterirsin, şefkat ve içten merhamet. Kim olursa, olsun, ekmeğini paylaşırsın, bilirsen ki aç, Verirken davranışın, biraz mahcup, biraz da utangaç. Milletçe izleriz Seni, sıcak odamızda, Tv. başında, Düşmana aman vermezsin, olgun, o genç yaşında. Gururluyuz Seninle, gerçek kahraman, gerçek yiğit, ! Üzgünüz yürekten, kiminiz Gazi olunca, kiminiz Şehit! . Cenazen omuzlarda taşınırken, üzüntüyle izlerim. Yüreğime aksın derim, göz yaşımı gizlerim. Gururludur anan, baban, acı ile karışık, başları dik; Milletinse dua eder, minnet ve şükran ile, başı eğik. Tarihte neysen, yine O’ sun, aziz Mehmedim. Hasansın, Alisin, Cemal, Mustafa, Ahmetsin, Tanrının bahşettiği değersin, Vatan için rahmetsin. Rahat uyu Cennette, devam etsin orada da saffetin.! Herkes bilir, Asker ruhu taşıyorsun tüm yaşam boyu, Fatihler Yavuzlar, Mustafa Kemâller, kahraman soyu. Savaş sahneleri, Gaziler, Şehitler, gözümden gitmez; ! Seni anlattım deyemem, kelimeler, sayfalar yetmez.! Kadıköy-1998 - Yusuf Cantürk (E.Hv.Kur.Alb) |