nefes nefese boşluklara kaçıyorum
kahpe hayatın lacivert dokunuşlarındaki soğuk
vuruyor serseri kalbimin yalnızlığına fırtınada savrulan başıboş sandal misali ömrüm belirsiz bir hedefteyim her şarkıdan sonra boğazımı yakan yeni bir şarap suskun dilimde feryat figan kelimeler sarhoş saatlerde yalpalayan bir ayyaş dünlere yakılan ağıtların külleri bugüne bırakılan bomboş sayfalardaki silik izler kaybolan zamanla beraber yitiyorum merhabalar olmadan haykırılan bir hoşça kal daha. yarın, sözlerime kilit vuran bilinmezliğim sen sahte bir yansıma hayatımda çöldeki serap gibi aynadaki derin boşluğun saydam vurgunu hayatın yalan oyununda yaralı bir oyuncu sürüklüyor çaresizliğini bir başına tüm yaşananlar sahteyse içimdeki bu yangını aşkın neden koşuyorum…koşuyorum dumaksızın ve nefes nefese bırakmıyor tutsak kaldığım boşluklar ıssızlığa gömülmüş her yan bir ses ararken kaçıyorum /…/ sesimde yaralı yüreğin sızısı ve öfkenin karaya çalan nidası yanıyorum boşluklarda nefes nefese atilla güler |