ŞEHİRKaç cepheden baktım, durup, bu şehre; Aklımı hep aldı, zaman, başımdan! Önümden geçerken bin çeşit çehre, Târih düğümlendi göğsümde o ân! Birden cezbesine kapıldım; lâkin, Bu sefîl sokaklar, gerçek idrâkin, Doldurdu lâfzını çepeçevre kin. Ne kalmış elimde: Hep yalan-dolan! Sanki koparmışlar duvaklarını; Alıp götürmüşler dünden, yarını. Asırlar terketmiş hep surlarını; Kurşunlar işledi bağrıma dan-dan! Demeyin, ne olur, bu bir kahırdır! Kimileri dilsiz, kimi sağırdır! Bu yük, anlayana, elbet ağırdır; Kubbede, çeşmede sızlıyor vicdân! Bu nasıl cemiyet, bu nasıl hayat! Bu hangi san’attır, fıtratla inat? Bir hançer saplanır, titrer kâinat; Uyandırır bizi derin uykudan! Bu kapkaranlığın ben mi nesiyim? Sanmayın bir ışık penceresiyim! Ürperen sesiyim, pervânesiyim! Dayan çâresizlik, cinnete dayan! M.Halistin KUKUL |
Burada da birlikte olmak ne güzel.
Sağlık dileklerimle teşekkür ediyorum.
.........
Gözünüze acı yaş değmesin.