23
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2509
Okunma
-------------------------------------------------------------------------------
Yazıktır
Aşkımın perisi çok uzaklarda
Görmeden ölürsem göze yazıktır
Sözümüz var idi bir ilkbaharda
Demeden ölürsem söze yazıktır
Aşığın biter mi sevda telaşı
Ayrılık çilesi keder göz yaşı
Aşkın tezgahında sevda kumaşı
Giymeden ölürsem beze yazıktır
Çelebi’yim tutamadım elinden
Gönül bahçesinden zülfün telinden
Bir bilseydim gonca gülün dalından
Sarmadan ölürsem bize yazıktır
OZAN ÇELEBİ
1948 yılında Oltu’nun Tutmaç köyüne doğdu. Asıl adı Dursun Çelebi’dir. Okula gitme olanağı bulamadığından okuma yazmayı askerlikte öğrendi.
Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıklar ve bazı yaşlı insanları dinleyerek kendini geliştirdi. Hem geleneksel hem de aşık ağzı türküleri öğrendi. Yaklaşık 9 yaşlarında türkü söylemeye başladı. Türküleri öğrenmesinde babasının da katkısı oldu. Aynı dönemlerde önce kaval, sonra da tulum çalmayı öğrendi.
Zamanla yörede adı duyuldu usta malı dışında kendi türkülerin söylemeye yöneldi.
Karşılaştığı aşıklarla dostluk kurdu ve deyişmelerde bulundu. Hem yöredeki aşık anlatılarını öğrendi ancak bağlama çalmaya ise 1975 yılında Hollanda’ya yerleştikten sonra başladı. Bu konuda Antepli Halit adlı bir arkadaşının yardımı oldu. Şiiri ise Aşık Reyhani’nin katkısıyla öğrendi.
Ozan Çelebi Avrupa’nın çeşitli yerlerinde birçok yarışma ve şenliğe katıldı, birincilikler olmak üzere değişik ödüller aldı.
Şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmada aktarılan Ozan Çelebi usta malı ve kendi türkülerinden oluşan 5 adet albüm hazırladı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-278-)(-)(-)(
Ne sen mutlu oldun ne de canan ben
Mevlam da bilir ya bize yazıktır
Bir ömür koşturttun kendi peşinden
Yorgunluktan biten dize yazıktık
Yollarına bakıp göremiyorsa
Sevdiği seveni aramıyorsa
İkisi de sevip saramıyorsa
Oğlana yazıktır kıza yazıktır
Yıllar yılı hasretini çekenler
Yürekleri yara yapar dikenler
Göze girmek için diller dökenler
Cilveye yazıktır naza yazıktır
Bereket saçmadan kurur ise Nil
Yâre sevdiğini anlatmazsa dil
Soğuktan gazele dönerse gönül
Bahara yazıktır yaza yazıktır
Oysa ki şu ömür ne kadar kısa
O yüzden bu zaman değer mi yasa
Cananın gönlünü hoş etmez ise
Dudağın kurduğu söze yazıktır
Böylesi tavırlar gerçi ayıpta
İnsanları aptal yere koyupta
Görenler de aşık olsun deyipte
Boş yere verilen poza yazıktır
Mızrap dokundukça ruhu sarmazsa
Dinleyen aşıklar hayal kurmazsa
Her içli türkünün hakkın vermezse
Lüzumsuz,çaldığın saza yazıktır
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (21)