Kırılan kalem
Oyun tek perdelikti
sahne açıldı kenarda antika bir masa üzerinde gül desenli bir örtü geçmişin izleri duruyordu adeta yılların eskitemediği güllü örtüde Hüzünlü bir hikaye işlenmişti oyunda kadro sadece iki kişilikti orta yaşını birazcık geçmiş güzel bir kadın adamın yaşı belli olmuyordu aslında saçına düşen aklar gençliğinde saçlarının siyah olduğunu gizleyemiyordu yüzünde beliren çizgiler sanki geçtiği çileli yolların kopyası gibiydi Antika masanın üzerinde Göze çarpan eski bir şiir defteri Onun üzerinde duran yontuldukça küçülmüş birkaç şiirlik ömrü kalan kurşun kalem vardı ne olduysa bir anda kalem yere düşmüş adam kalemin üzerine basıp un ufak etmişti kadın hızlı bir refleksle şiir defterini alıp sıkıca sarılmıştı Onada bir zarar gelmesin diye belliki tüm anıları saklıydı onda çucuğu gibi bağrına basmıştı adeta. perde kapanmış Işıklar yanmıştı çünkü oyun bitmişti sanki yarım kalan bir dram izlenmiş herkes birbirine bakıyordu. Anlaşılan uzun bir şüre ne senaryo ne de şiir yazılacaktı çünkü evet çünkü şiir yazan kalem kırılmıştı... ....................AHMET MORAN .....................15/11/2011 |