Ben!
Ben!
Doğruyu zaman bilip yağmurlara karıldım Çamurlar mevsiminin öksüz ilkbaharıyam. Dokuz ay on gün kadar geçen vakte kuruldum Beklenen gecelerin aydınlık nehârıyam. Nenem Kınalı hatun bizi bizden ayırmış Hamdulillah anamın en kutlu seheriyem. Nüfusta altmışaltı muhtar öyle buyurmuş Tevellüdüm altmışdört kütükte tehiriyem. ’Dursun’ demişler diye sözlerini tutmuşum Hakkın verdiği ömrün sadece beheriyem. Sülalemden soyadı ’Bayrak’ diye katmışım Alemdaroğlu soyum Türki’yem, güheriyem. Bayburt tacı; üst adım, mizacımız biraz sert Çağlayışım delice ben Çoruh nehiriyem. Güllüce köyündenim Oğuz şar’larına kert Memleketin suyundan mertlikte bahiriyem. Zihni, Celali derya onlar nere ben nere Belagât deryasının katrecik paharıyam. Hoca, üstad yakışmaz, haşa! yakışmaz sere Bir gönül davasının küskünü, kaharıyam. Düşerse üç kelime, sözüm; suret-i zana Erenle dil-i lalım sohbette mahiriyem. Mektep, medrese, ilme doymadık kana kana İkrarım; Mevlaya şükr, hamdımla zahiriyem. Gurbetle yol kesişti; Erzurum, Ankara’yım Turanlıyım; Semerkand, Bayburtlu, Buhara’yam. Kürşadın çeri’siyem, kılıcında darayım Ötüken taylarının sıddıki ahırıyam. On’lar, yirmiler geçti Altmışlara dayandık Göz açıp kapadığım zamanın buharıyam. Heyhat! gönül uymadı gençlik diye boyandık Yetmişli yaş’a aday ömürün ahiriyem. Ben dememe bakmayın, bende ben’i öldürdüm Leşini yere serdim, sabıkı! zehiriyem. Agahi’nin eşiği canda canı güldürdüm Bağban oldum bağında ak gülem tahiriyem. Agahi - Dursun Bayrak 15.11. 2011 |