Bayburt
Bayburt
Sırtını yaslamış surlara yakın ’Çini Mescid’ kala kaşı Bayburtun Seyyah ol seyirle cümleye bakın Bulunmaz alemde eşi Bayburtun. Bağrını bölerek çoruh akarken Sağ cenaha Şehit Osman bakarken Solundan Duduzar yolu çıkarken Haram olsun yere döşü Bayburtun. Tipisi ayazı sormayın gitsin İmkansız altı ay dolmadan bitsin Elinden ilkbahar hele bir tutsun Yeşile ahbaptır kışı Bayburtun. Taklacıyla takla yarışı başka Kanat çırpıp tahta kırışı başka Öterek eşine varışı başka Ünüyle malumdur kuşu Bayburtun. Yontarken erbabı mahir eliyle Türküsü söylenir Zihni diliyle İsmiyle müsemma özge iliyle Güvendir yapıya taşı Bayburtun. Anşa’dır, sona’dır ocak tüteni Ergişi, dığası yerden yeteni Durdurur mehlede göze batanı Sorgusu suali kişi Bayburtun. Her nefes ciğere bayram havası Göze’den bir yudum derdin devası Borani, ziron’u hele tava’sı Kahve altı; pağaç, bişi Bayburtun. Hayırlı olana sabahın körü Yollanır örnekle cahile piri Yatsıya dek alın öperken yeri Diziyle bir olur beşi Bayburtun. Düğünde bar oynar, matemde ağlar Yol yordam bilenle sükunet sağlar Kederli komşuyla karalar bağlar Çoruha denk gelir yaşı Bayburtun. Mahalle ya da köy odalarında İlim, irfan; arif gıdalarında Gızı’larında hem gada’larında Gaggarlık doludur, boşu Bayburtun. Yemeğe kulp taksa; yerken! tavayı Üç adımda çıkıp boylar bacayı ’Tuzlu’ derde yine atar havayı Tikko’dur eğilmez başı Bayburtun. Sökün edip yurttan toku, açıyla Avunuruz yüzbin denen hiçiyle Bir milyona varan nüfus göçüyle Dünyayı gez dörtbir köşe Bayburtun. Yağından olmalı ya da suyundan ’Buyurun efendim’ edep huyundan Aç varken yatamaz, töre; boy’undan Tokuda ağırlar aşı Bayburtun. Haklıysa; sabrının sonunda beter Hakikatli sözü eğriye batar Yanlışı görmesin tepesi atar İtiraza bir hoş vışşşş’ı Bayburtun Ölmeden bildiğin tek tek sayacak Bayburdi derya’ya katre koyacak Agahim göçerse il’im duyacak Eyvah ki eyvah’a; teşşşşş’i Bayburtun Agahi - Dursun Bayrak - 16.10.2011 |
Bayburt
Sırtını yaslamış surlara yakın
’Çini Mescid’ kala kaşı Bayburtun
Seyyah ol seyirle cümleye bakın
Bulunmaz alemde eşi Bayburtun.
Bağrını bölerek çoruh akarken
Sağ cenaha Şehit Osman bakarken
Solundan Duduzar yolu çıkarken
Haram olsun yere döşü Bayburtun.
Tipisi ayazı sormayın gitsin
İmkansız altı ay dolmadan bitsin
Elinden ilkbahar hele bir tutsun
Yeşile ahbaptır kışı Bayburtun.
Taklacıyla takla yarışı başka
Kanat çırpıp tahta kırışı başka
Öterek eşine varışı başka
Ünüyle malumdur kuşu Bayburtun.
Yontarken erbabı mahir eliyle
Türküsü söylenir Zihni diliyle
İsmiyle müsemma özge iliyle
Güvendir yapıya taşı Bayburtun.
Anşa’dır, sona’dır ocak tüteni
Ergişi, dığası yerden yeteni
Durdurur mehlede göze batanı
Sorgusu suali kişi Bayburtun.
Her nefes ciğere bayram havası
Göze’den bir yudum derdin devası
Borani, ziron’u hele tava’sı
Kahve altı; pağaç, bişi Bayburtun.
Hayırlı olana sabahın körü
Yollanır örnekle cahile piri
Yatsıya dek alın öperken yeri
Diziyle bir olur beşi Bayburtun.
Düğünde bar oynar, matemde ağlar
Yol yordam bilenle sükunet sağlar
Kederli komşuyla karalar bağlar
Çoruha denk gelir yaşı Bayburtun.
Mahalle ya da köy odalarında
İlim, irfan; arif gıdalarında
Gızı’larında hem gada’larında
Gaggarlık doludur, boşu Bayburtun.
Yemeğe kulp taksa; yerken! tavayı
Üç adımda çıkıp boylar bacayı
’Tuzlu’ derde yine atar havayı
Tikko’dur eğilmez başı Bayburtun.
Sökün edip yurttan toku, açıyla
Avunuruz yüzbin denen hiçiyle
Bir milyona varan nüfus göçüyle
Dünyayı gez dörtbir köşe Bayburtun.
Yağından olmalı ya da suyundan
’Buyurun efendim’ edep huyundan
Aç varken yatamaz, töre; boy’undan
Tokuda ağırlar aşı Bayburtun.
Haklıysa; sabrının sonunda beter
Hakikatli sözü eğriye batar
Yanlışı görmesin tepesi atar
İtiraza bir hoş vışşşş’ı Bayburtun
Ölmeden bildiğin tek tek sayacak
Bayburdi derya’ya katre koyacak
Agahim göçerse il’im duyacak
Eyvah ki eyvah’a; teşşşşş’i Bayburtun
Agahi - Dursun Bayrak - 16.10.2011
Çok güzel bir şiir, kutlarım üstadım
Saygımla.....