Sanrı / 4V.) (Antimoni ve Realite) - Bahçe - Derler ki intihara meyilli bir hayatın Ve dörtnala giderken yorgun düşmüş bir atın Soluksuz kaldığında sığındığı son adres Yani bitmiş bir ömrün aldığı en son nefes Susamış bir ırmağın denizi anışıdır, Yıldızın geceyi düş, günü yok sanışıdır. Derler ki okyanusun tam ortasında kalmış Yelkenleri kırılmış, güvertesi su almış Dümensiz bir geminin içini yakan sancı Ve ufuksuz ummanda boşa çıkan inancı Med cezir’in kamere olan inanışıdır, Zamansız açan gülün güneşe kanışıdır. Derler ki tetiğinden son kurşununa değin Gerçeğin gölgesini hedef bilmiş tüfeğin Yara almış bir ömrü vurmaya çalışırken Tetiğini hüsrana kurmaya çalışırken Gördüğü en son rüya yağmurun yanışıdır, Mutluluğun ölüşü hüznün uyanışıdır. Yani denilen o ki yaşamın her anında Ömür vermeye değer biri yoksa yanında Baktığın her göz yalan,her söz riya kokarmış Girdiğin tüm sokaklar karanlığa çıkarmış. Yani denilen o ki verilen söz yalanken, Tuz kokan bir sağanak dosttan arta kalanken Takvimin en doğrusu güne gün ekleyenmiş En aydınlık geceyse, sabahı bekleyenmiş. Bense terk eyleyerek mutluluk diyarını Adressiz bir mektuba teslim edip yarını Gereği düşünülmüş en son hükümden önce Ve adına “aşk” denmiş ağır yükümden önce Simsiyah bir geceyi günle barıştırarak Vakitsiz bir hüsranı aşkla karıştırarak Körlere ayna sattım, ne çerçeve var ne cam Çünkü görmeyen gözün baktığı yerdi yaşam. Belki de bu sebeple mavinin tüm tonları Çocuk sevinçlerimin yorulmuş faytonları Atları umut kokan tüm atlıkarıncalar Ve umudun goncası dört yapraklı yoncalar Haber bile vermeden birer birer gittiler Ardından bana lanet, aşka tövbe ettiler. Şimdi anlıyorum ki bahçemin toprağını, Hüzzam tohumlarıyla yeşeren yaprağını Elleriyle sulayıp büyüten bütün yüzler Karanlığın düşmanı umut dolu gündüzler İlkbaharı reddedip ömrün kışında kalmış Hüsranın en içinde, hüznün dışında kalmış. Ama siz bu gerçeği bir düş sanıyorsanız Vazgeçişi başlangıç diye tanıyorsanız Işığın kaybolduğu yönden buyurun lütfen Karanlık dünyanıza önden buyurun lütfen. (Sanrı 1 – 2 – 3 – 4 / 2006 - İstanbul) |
Öyle eminim ki çok şeyler olduğuna.
İyi ki burdayım.
İyi ki burdasınız.
Saygılarımla.