NALI ATMIŞ KÜHEYLAN
Bahar yeniden doğdu, sıcağı beni sardı,
Urbası bedenine teninden daha dardı, Yanımda öyle güzel, azgın bir yahşi vardı, Uçan kuş gibi yerden kalkmış, havalanmıştı, Reformu çoktan yapmış, zevklere dadanmıştı. Başında spor şapka, sanki tenis maçında, Ayak üstüne kadar ince dar tayt kıçında Hızmalı yüze düşen zülüfler süs saçında, Armut piş ağzıma düş denecek bir yaştaydı, Raksetiyordu dersin, her tarafı boştaydı. Demetlenip sarılmış her hoş renkten bir çiçek, Elimde aşk badesi, tek yudumluk içecek, Sarhoş olmuş içmeden kucağıma düşecek, Esrarlı bakışların büyüsüyle söyledi, Mey sunmuş gibi beni kendi gibi eyledi. Gülerken gamzeleri süslüyor yüzlerini, Ülfetimle belli ki ısıtmış bezlerini, Zamklanmış bedenime, bastırır dizlerini, Eşantiyon eylemiş, kendini bırakıyor, Lehim gibi tenimi damladıkça yakıyor. Gözlerim kamaşıyor dönüp dönüp gülende, Eyliyor Leyla gibi kucağıma gelende, Lav gibi akıp akıp bedenimi delende, Ekiyor panzehiri bütün kaygılarıma, Meze oluyor sanki içsel duygularıma. Daha önce baharım karakışta yaşardı, Entari giyinirdi, her tarafa taşardı, Sonra modaya uydu, çılgınlığı başardı, Edasına iklimi düşmüştü ekvatordan, Nalı atmış küheylan, hızı almış motordan. (Yöre diliyle) Akrotiş. |