MAVİYDİ DÜŞLERİMİZİN RENGİ
Tozlu raflardan indirdiğim mürekkebi solmuş mektupla vedalaşıyorum
Bir zamanlar hırsızıymışım yaban çiçeği kokan yüreğinin Meğer ne çok yalan söylemişsin sende misafir kaldığım yıllar Gözyaşlarımla yıkadım her anı seni geçmişe uğurlarken Dünde kalmışsam tuhaf bir güne nasıl derim, "Günaydın" Sensizliğe alışmışken, yeniden senli düşler kurdurup Bir şarkının notalarını dökerken dudakların Sol yanıma gelip sarma kanayan yaramı Bir yanın ben kokarken, bir yanında yabancı eller Kanatlarını açıp yeni sarhoşluğa uçarken Sensizliğin en kuytusunda üşüdüğümü Bir sen bilmiyorsun, bir de karanlığa düşmüş geceler Maviydi gökyüzümüz, denizler gibi, biz olup bakarken Maviydi düşlerimizin rengi, karalar bağlamadan Anladım ki, yokmuş vuslatın rengi Sokaklar, kaldırımlar bizli kokardı, şimdilerde hiçlik kokuyor Yokluğunun arifesi değil, yokluğunun bayramı bugün Varlığını yaşayamadan, yokluğuna hasret gidiyorum Dalgalar kayaları vurup, kum tanesine döndürürken Ben neden yıkılmayıp, umuda yenik düşüyorum Konuşurduk; ben ihanet derdim, sen sevgisizlik derdin Anlaşamaz kavga bile ederdik, yetmez küserdik Boşunaymış kavgalarımız, inatlaşmalarımız Meğer ikisi de vuslata vurulan hançerlermiş Ünal Türkoğlu |
duyguları çok güzel yansıtmış dizeleriniz kutlarım saygılarımla...