Anlarsın
Anlarsın, düşünce çaresizliğe yolun
Dört duvar mezarın olup da Mevsimi geçtiğinde aşkın Tüm kapılar yüzüne kapandığında Anlarsın, maziden bakınca, Eller onu der, bunu der diye Yaşamadığın bir hayatın Sefili olup avuçlarından kaydığında Ne güzeldi çocukluğumuz İstesek geri verseler Hayıflanmaktansa bir hata yapalım Sevmenin sevilmenin tam zamanı Iskalama zamanı kimse vermez Aşkı yaşamak varken Hasret kalma bugüne Yarınlara anılar biriktirmek varken Boş ver düşünme yarınları İşte geldi, geçiyor dünler, bugünler Düşünme yüzündeki çizgileri, saçındaki akları Uyan bembeyaz güne merhaba diyerek Bir daha gelmeyeceksin dünyaya Sev sevebildiğin kadar yaşa doya doya Kaç bahar kaldı geriye meçhul Geçmişi düşünme bak yaşamaya Düşünme el ne der, diye El gider, sen kalırsın bir başına Gül gülebildiğince Sev sevebildiğince Boş ver yaşını, başını Sorgulama onun bunun kara kaşını Uyansın yüreğin derin uykudan Mutluluk bahçesi olsun güzel yüzün Ünal Türkoğlu |