SENİ DÜŞÜNDÜKÇE...
Seni düşünüyorum sevgili,
Bahardan ödünç alınmış bir gün batımında, Yürek yangını renginde batarken gün sensizliğe. Aklımdasın bir yoksulun açlığı gibi, Bir çocuğun fazla verilmiş harçlığa sevinci gibi, Seni düşündükçe bayramı olur yüreğimin… Seni düşünüyorum sevgili, Rüzgara özlemimi yüklesem, Geceye hüzün sürsem, duyarmısın sesimi, Gelmediğin duraktaydım sevgili. Bir mahpusun genel af beklediği gibi umutlu, Giyilmemiş elbise gibi askısındasın yüreğimin, Rüzgar kokunu getirir özleminin, Düşündükçe baharı olursun düşlerimin. Seni düşünüyorum sevgili, Özlem gönderiyorum benden uzaklığına, Ker beladayım, Yusuf gibi kanıyorum. Sen yoksun ya şimdi, Ben sana susuyorum, Çatlamış toprağın yağmura susamışlığı gibi. Buz keserken gece sensizliğe, Ben kor ateşlerde sana üşüyorum, Seni düşündükçe ahı oluyorsun yüreğimin. Sen yoksun ya yanımda, Gün batımları, yürek yangını rengindeler, Bahar sevda gibi kokmuyor iki gözüm. Müebbede hükümlü gibiyim sensizliğin hücresinde, Demir kapı her açıldığında korkuyorum, Sanki beni sensizliğe idam edecekler, Seni düşündükçe harı oluyorsun yüreğimin. Büyük ikramiyenin hayalini kuran yoksul gibi, Gecenin bir yarısı sigarası biten tiryaki gibiyim. Kaybolmuş bir çocuk nasıl sarılırsa, Nasıl ağlarsa sokulup sıkıca anasına, Ve nasıl yanarsa Kerem aslısına. Bitmeyen yolculuğum sana sevgili, Seni düşündükçe nar’ı oluyorsun düşlerimin. Bu kentin hüzünleri beni tanır gözüm, Birde polislere alışkındır ayaklarım falakada, Silindir geçer üzerimden yerle bir eder, Ne zaman umuda dönse yüzüm, Yeni ayakkabısı kaybolmuş çocuk gibi üzülürüm, Kim sever söyle, kim sever seni benim kadar, Seni düşündükçe kar’ı oluyorsun hüzünlerimin. Rüyamda gördüm bir yıl ömrün kaldı dediler, Yaşamakmı,nefes alıp vermekmi dedim sustular, Umurumdamı sanıyorsunuz bir yıl ya da bir asır, Ot gibi nefes alıp vermektense, Her gün ölüp ölüp dirilmekse sensizliğe, Üç güne razıyım seni bana versinler, Sonar beni azraile teslim etsinler Seni düşündükçe sabahı oluyorsun gecelerimin. Sensizliği düşünüyorum sevgili, Hüzün düşüyor peşime vur emriyle, Geçeceğim yollara pusu kurmuş karanlık. Haberin bile olmayacak sensizliğimden, Darağaçları kurulmuş her bir özlemime, Yokluğuna intihar ediyorum yokluğunun saatinde. Boğulmuşum hüzün deryasında, sana susayarak Pususuna düşmüşüm sensizliğin, Sana ölmüşüm, gecenin ayazında yanarak, Küllerim sana savrulur, değer tenine. Ölmeye razıyım, külüm kalsın teninde, Razıyım gülüm, Sevdam kalsın kalbinde… Süleyman EKİNCİ |