SAÇLARI YILDIZ TOPLAYAN ÇOCUK
SAÇLARI YILDIZ TOPLAYAN ÇOCUK
Hatırlıyor musun? Sabaha karşı, ömrünün son dakikalarını İki damla gözyaşı daha Dökmek istemez miydin dünyada. Sen barışın bedeli bu savaş dünyasında. Sen saçları yıldız toplayan çocuk Okul nedir öğrenemeyeceksin, On yaşındaki bir çocuğun Duygusunda olmayacaksın. Ama sen bir evcilik oyunundasın Oyun arkadaşların, dokuz tahta Toprak ki, boyundan bir karış fazla. Ve sen meleği oynuyorsun. Sarıldığın kefeninle. Sen kısa hayatında çok şey öğrendin Son dakikalarında hayatı tanıdın. Aynı evde son dakikalarda, Babasızlığı yaşadın belki Belki de kimsesiz kaldın birkaç dakika Annenin gözündeki İki damla gözyaşı oldun belki bilinmez ama Sen daha küçüktün be çocuk. Daha gözyaşı nedir öğrenemedin Çocuk aşkların olacaktı senin. Sevdiğini beklerken İki damla göz yaşı dökecektin. Bir dert ortağın olacaktı senin Dertleşecektin, bekleyecektin. Sen düğünlerde küçük gelinlik giyecektin Beş yaşında kefen değil Geçerken önünden düşman tankları Bir oyuncak gibi bakacaktın daha Kendince aşkına şiirler yazacaktın Kanlarından yazılmış bir mektup değil Acelen neydi de gittin be çocuk. Daha rüyalar görecektin Hayallerinde öğretmen olacaktın. Belki yetim çocuklara yardım edecektin Ama olmadı Bu küçük bedenine kefen giydirdiler. Senin o koca yüreğini toprağa indirdiler Toprak ki seni almaya kıyamaz Korkar seni bağrına basmaya İncinir üzülürsün diye. Sen saçları yıldız toplayan çocuk. Uykundaki ilk, Ömründeki son beş dakika belki Rüyalarında hayallerin gerçekleşiyordu. Belki de uykunda Sabahın oyun planlarını yapıyordun. Ya da dünyaya inat tebessümle bakıyordun. Ama sabah olmadı çocuk Güneşini doğmadan batırdılar. Deryalar kanını yıkasa bugün Bilirim acını dindirmez çocuk Bir evden on üç beden Yükseldi arşa birden İki damla gözyaşı Ve bir de sen Daha erkendi ama Elveda çocuk, başımız önde bizim. Sen saçları yıldız toplayan çocuk. |