)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-266-)(-)(-)(
.......................................................
**************** Garip Ömrüm **************** Hayat denen sonsuz yolda Koşup giden garip ömrüm Yaprak gibi sarı dalda Düşüp giden garip ömrüm Hayat dolu arzum vardı Etrafımı engel sardı Gönlüm dolu elim dardı Küsüp giden garip ömrüm Ali Cemal budur halim Dert elinden oldum alim İki mezar benim yolum Aşıp giden garip ömrüm ******************** Aşık Ali Cemali ******************** 1941 yılında Mazgirt’in Şomu (şimdiki adı Gelinpınar) köyünde doğdu. Asıl adı Ali Cemal Çetinkaya’dır. İlkokulu Çangal’da okudu. Köylerine gelip giden dedeler ve aşıklardan etkilenerek bağlama çalmaya ve şiir yazmaya yöneldi. Ali Cemali yaklaşık 17 yaşında Ankara’ya giderek Veysel (1894-1973), Dursun Cevlani (1900-1975), Davut Sulari (1925-1985) gibi dönemin önemli aşıklarıyla tanıştı. 1974 yılında yeniden Ankara’ya dönerek Ankara Radyosuna mahalli sanatçı olarak giren Ali Cemali bu dönemden sonra ozanlara ilişkin çeşitli örgütlenmelerde ve bazı tiyatrolarda görev aldı. Eserleri birçok sanatçı tarafından da seslendirilen Ali Cemali 1981’de yılında İzmir’e yerleşti. Birçok etkinlik ve şiir yarışmasına katılarak değişik dereceler aldı. 1992 yılında Çankaya Belediyesi bünyesinde görev yaptı. Ali Cemali’nin »Doğu Anadolu’nun Doluları Halk Ozanı Ali Cemal’in Hayatı ve Deyişleri« (1974) »İnsanlık Özlemi« (2002) adlı kitapları bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi -------------------------------------------------------------------------------- ************************************************************* )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-266-)(-)(-)( Doğup batan güneş gibi Aşıp giden garip ömrüm Hayatını tırnağıyla Eşip giden garip ömrüm Gözden inen yaş selinden Vefasız bir kul elinden Arsız insanın dilinden Şaşıp giden garip ömrüm Geçip giderken kendinden Yüreğindeki yangından Böyle çileyle bendinden Taşıp giden garip ömrüm Cennetine girem diye Ol Nebi’yi görem diye Hak huzura varam diye Koşup giden garip ömrüm Kulun kula vedasıyla Halis bir kul edasıyla Allah Allah nidasıyla Coşup giden garip ömrüm Her geleni haktan bilip Yaşanandan bir ders alıp Hâk dergahta Yunus olup Pişip giden garip ömrüm Dinler mi paşa, beğ,ağa Lüzumsuz döndün yaprağa Geldiği kutsal toprağa Düşüp giden garip ömrüm Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Ol Nebi’yi görem diye
Hak huzura varam diye
Koşup giden garip ömrüm
Kulun kula vedasıyla
Halis bir kul edasıyla
Allah Allah nidasıyla
Coşup giden garip ömrüm
Her geleni haktan bilip
Yaşanandan bir ders alıp
Hâk dergahta Yunus olup
Pişip giden garip ömrüm
Dinler mi paşa, beğ,ağa
Lüzumsuz döndün yaprağa
Geldiği kutsal toprağa
Düşüp giden garip ömrüm
ahh dedim ah ki ne ah
ne güzel anlatımdı saygılarım herdaima
bayramlar mübarek ola