tanrıdan torpilli kullardan nefret etmekteyim sevdiğim
sen hiç okyanusta sürüklenen hüzün yelkenlime reis olmadın.
senden ben gibi olmanı her an beni düşünmeni arzulama aptalığını yaşarken dümeni mutluluğa kırmanı bekleme gafletine kapıldım dönüşü olmayan bir yolculuğa rezerve yapıyorum dilinden anlamadığım bir müzik çalar cahit sıtkı nasıl otuz beş yaşa yolun yarısı dersin ben yolun sonundayım yaşatmaz beni yaşama tutunma sebebim ve tanrıdan torpilli kullardan nefret etmekteyim ölesiye ey rotamı şaşırtan, mutluluk hududunda yüreğimde patlayan serseri mayın, ey aklımı gasp eden aşk seni okyanus dibine gömeceğim benle alabora olup batacaksın ben balıklara yem olacagım sen se cakallara ızdırap çekmez cakallar aşkı yaşarken aşk yüreğini degil midesini doldurmak içindir sen yüreğimi dolduramadın ya artık yolculuk zamanıdır açılsın yelkenler yaksa da edebi ateşler yola çıkma zamanıdır üzülme bir yelkenli batsada bir kaç balık fark eder ürkek bakışlar içinde, çakallar aşkını yem etsede yüreğine sen reis olmadığın yelkenlimde yüreğimde en degerli hazine olarak kalacaksın ezelden ebede yaşama tutunma sebebim ,sevdiğim üzülme, ben giderken cehenneme seni bırakacagım cennette sana elveda demiyorum bir çakala yem olma diyorum |