GURBET İNSANLARI
Sivas,
Hafik, Zara, İmranlı Kızıldağ, Kızılırmak Bakkal İbrahim Aslan son durak… ver elini Becek Köyü beş saat yürü Acı Dere… ama ne Acı Dere niye söylemezsin acın nere suyunda benekli alabalık otuzbeş hane köy değilmiş kalabalık… eski muhtar “Siso” davet etti evine akşam yemeği yedik onbir çocuk döne döne… Topal Halil palabıyıklı hem de yiğit yaban domuzu avlamış gururlanır belki onun için biraz havalı… Kör Rıza gözün kör olmasın Rıza ne bu kadının hali ne ayağı tutar ne eli anlayamadığım şey bu ne güzel bir sevgi… Hasan Aktaş okul komşumuz babası gurbette bir ana üç gardaş Efendi, İskender, Nuran babalık yapar hepsine yalanım varsa çarpsın Kuran… Haydar amca ey gidi “aphaydar” onun da hasreti vardır oğlu ile gelini çok zamandır gurbette arı besler evinde bir tadımlık bal ilaç olsun diye… paşaların paşası adı Paşa soyadı Keleş ondört çocuk var sanki hepsi beleş annesi rahmete kaldığında herkeste bir telaş Paşa’nın gözünde gördüm yaş… elektrik yoktu taze yağmış kar aydınlatırdı geceyi kandilin ışığında ders yapardı çocuklar tezek ateşinde tandırda ekmek ve yanında küflü çökelek… en yakın su kaynağı katırla iki saat ötede bata çıka çamura gidilirdi her hafta kurt sürüsü etrafımızda kangal köpeğimiz “zalım” yanımızda… her bir akşam bir evde toplanırdı cemaat bir odada erkekler bir odada kadınlar demli çaylar sıcak sıcak içilirdi bardak bardak “altıkol” oynanır orta masada İddialı, kazananlar bakar kaybedenlerin gözlerine manalı manalı… köyde bir başka adam vardı “begi”ydi adı pek anlaşılmazdı dili ama herkesle olurdu sevgili bir gün sürüsüyle kırsalda görür ki çığ geliyor korkar naralar atar “Allah Allah Allah” saklanır bir taşın kovuğuna çığ hızla geçip gider bakar ki kurtulmuş sevinçten başlar naraya “yallah yallah yallah” anlatılır fıkra gibi kendisi de güler duyunca burada yaşam bilir ki değildir film gibi… Nurettin vardı Koçgün’dü soyadı yeni askerden gelmiş İstanbul’u Trakya’yı görmüş ağıldaki keçileri damdaki öküzleri satıp Traktör almış ne güzeldi ne mutlu köylüsüne ışık tuttu… herkesi sayamam ki unutmadım kimseyi görüntüler beynimde yetmişyedi yetmişsekiz’de sekiz ay yaşadım ondördüme girdim Becek’ te Gurbet’te… L.Burgaz - 0678 Ferzan TOMRUK |
Bütün köyü sayacaksınız sandım.
Şiirin sonu varmış baktım.
Hikaye tadında anlatımınız
Akıcı ve güzel yazımlarınız