Kırık Bir Mevsim Döngüsüdür SevdaKıvılcımları içerken bakışlarının mor çiçekli bardağı Ben yasak bir sevdanın ırmak boylarında seni ararım Yüzün iliklerimi çözer, ah alevin parmaklarımı büzer Bir aşkın terkisinde yürür sana, yürür gölgene yangınlar. Çıkar göğsündeki kırık utançları, özlemin resmini at denizlere Dolu savaklar biriktirdim adına, bir öpüşle atılsana kollarıma İksirli bir ömrün gül bahçelerini gezelim, dayanak ol gönlüme Kırık yüreğinin saraylarında bir ömür yaşamak azdır varlığına. Sevda koydum adını, en onulmaz dertlere sürsen de şikâyet etmem En ulaşılmaz yollara sürsen de pes etmeyeceğim gül yürekli sevdam Ruhunun kelepçeleriyle bağla her şafakta ellerimi, asla çöz demem Onurlu içlenişlerin miadıyla karşıla beni, seni sardıkça anlamlı yaşam. Yüreğim aşkı arıyor, el yordamıyla sokul tenimin kıraç mezrasına Her yara kaşıdıkça kanar, öptükçe azsın yaralarım su ol yangınıma Kırık bir mevsim döngüsüdür sevda, sarmaşık gibi ağ asmalarıma Adın özlem olsun, güneş kadar uzak olsan da sokulurum ışınlarına. Kaçak bir düşünüşün zulasına sardım seni, müptela sırlar cebimde Kor ateşlere salar bakışların beni, geleceksin diye aşinayım düşlere Serseri rüzgârım ol tenimde, dokunuşlarınla götür istersen kıyamete Ruhumun mecnun adımları sanadır, tuzakları geçip gelirim cennetine. Sar gönlümün çocuk sevinçlerini, anadan doğma aşkla sarıl ruhuma Sar göğsümün çoğul heveslerini, buzlar çözülmeden atıl ah kollarıma Sar ömrümün çığlık mevsimlerini, ışık yıllarını geçerek uzan dudağıma Sar/sana ölümlere hazır bedenimi, sokularak ömrümün en son baharına. Selahattin Yetgin |