Sabahın ilk saatlerinin koynunda İstiklâlin arka sokaklarından birinde Betonarme yapıların gölgeleri sevişirken Gri tonlamalarına çıkışarak Başlayan günün;
Gün yüzüne elveda çekerek! Bu bir rastlantıdan öte olsa gerek…
Kilit taşlarının buruk ve uğultulu yüzeyinde Sancıyla uzanmış bilmem kaç yıl…
Gazete kağıtları ile kaplanmış bir boşluk Manşetleri anlamsız ve tenha bir umursamazlık vadeden Memleket meselelerine karşı…
Elinde, daha birkaç saat önce Kimsesizliğine sahip çıkan Buzbağ şişesinin yokluğu
Koyuver gitsin…
Birkaç saat önceki terlemişlik Dize dize yazılıp çizilmiş alnında Ve artık hiçbir şey ve her şey kadar anlamsız uzanmış yatıyor…
Bakışlar üzerinden ıslak soğuk geçerken Çift çift… Tek yaftası bu olmalı geceden kalma tutulmuş dilin İmdadına yetişilemeyen hayallerin Kırık dişleri Sıkılmışlıktan Can gibi…
Çığlıksız bir ölümün dudaklarından titreyerek düşmek Bu olsa gerek!
Fırtına öncesi sessizlik kırılacak Sonrasında susacak dünya!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KALABALIK YALNIZ ADAM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KALABALIK YALNIZ ADAM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.