ŞEHİTLER ÖLMEZ!Tahmin ederler sadece ciğerinin acısını, düşünmek yeter mi ateşin yaktığı ciğeri? Her tabutun içine döşeli bir ana-baba yüreği, kundaklanmış bayrağa, yatırırlar musalla taşına.... Bebekken sabahlara kadar uyumayan , çocukken terleyip hasta olmasın diye sırtına bez koşturan, genç delikanlı olduğunda istikbal hayalleriyle uyuyan, binlerce çile, binlerce güzel hatırayla dolu anadır o, gözünden bile sakınan.... Belki ik kez baba olma heyecanıyla konu komşuya şeker dağıtan, çocukken ayakkabısını, montunu almak için sabahlara kadar mesai yapan, delikanlı çağında da gururla vatan toprağına yollayan, içi yansa da başı dik babadır o, şehit oğluyla gurur duyan... Birinin eşi durur başında, karnında ölümsüzünün emanetiyle... dedesi nenesi ayrı bir yangın, ateş düştüğü yeri yakıyor da közleri ciğerlerimize yak’ın... Ama bilmedikleri birşey var; kestikçe çoğalan başlarız biz!!! ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ! Oğuz Kağan’ın, Alparslan’ın , Kanuni’nin, Fatih’in torunlarıyız biz. Mustafa Kemal’in bıraktığı yerden devam eden izcileriyiz! Bizim dedelerimiz belli, düşmana papucunu ters giydiren, Kainat efendisi Peygamberimin övgüleriyle sırtı yere gelmeyen! Toprağına karış karış kanla vatan hem de tarih yazılan, bu topraklardan LEŞiniz çıkmadan uyku bize haram! Göklerde sallanıyor ey namert , olmayan yüzünle bak! Uğruna anadan, yardan geçilen bayrak nasıl oluyormuş, bak da ay-yıldızdan utan!.... Gülşen Mavi |
fahri oruc tarafından 10/26/2011 1:53:11 AM zamanında düzenlenmiştir.