izbir küçük deniz gelmiş te gezegene aklıma düştü birden yazamıyordum ne deniz’den ne mustafa kemal’den... bir ince yokuş çıkar adına benzeyen denizciler’den ankara’nın eski adliyesine çıkar da beni yakar derinlerden yüreğime çöken mazisiyle... gördüm bir uzun yiğit kıvırcık kafası dik döşü açık kollarında iki zaptiye üç kişi bir olmuşlar kelepçeyle... bisikletimi satmışım tren biletine yatarak ankara garında tünemişim kız sanat okulunun bahçesine gördüm kollarında hamurdan zincir gülüyor öylesine... duydum biri diyor;bu doğmamış yaratılmış adamda ne yürek varmış erzurum yanığı koçero’nun bitmemiş destanı... .............................. .............................. kasım |
Saygılarımla...