MUSALLA TAŞI
Hangi göğe çevirsem yüzümü, kambur!
Geceyi ellerimle bükmek istiyorum, Gücüm yetmiyor… Ayaklarımda taze çimen kokusu, Ayazı tavında bir rüzgâr esiyor, Hangi taşa bassam musalladan çalınmış Toplanmış kader meclisi ölmemi istiyor! Demincek, hemen demincek, bir kız çocuğu Gecenin son demi çiçek satıyor meyhane önünde Meyhane bu, katli vacip duyguların mekânı! Her çıkanın ağzında leş kokusu Demincek, hemen demincek, bir kız çocuğu Umut katillerine çiçek dağıtıyor… Ağır aksak ilerliyor zaman, Yüzüme yapışmış tozlu hatıralar, Dudaklarımda çamur tadı bırakıyor. Meyhane bulvarı, makyajsız ruhlar sokağı, Boş ver gitsin bu hayatı apartmanı üç numara, Merdivenleri sokak taşlarından yapılmış; Takmış ilmiği ruhuma, yavaş yavaş kendine çekiyor. Hangi odaya girsem, penceresiz Karanlığı yırtıp atmak istiyorum, Gözlerim acıyor… Ellerimde küflenmiş bir yaşam; Hangi sesi dinlesem sala sesi oluyor, Kirli bir kadehte şişenin dibi Toplanmış kader meclisi, ille de öleceksin diyor! Gramofon sesli yorgun bir şarkıcı, Gidenin ardından ağlama diyor. Çal be ustam o zaman giderken Şöyle neşeli bir ölüm havası! Ne gam kalsın içimizde ne de keder, Tebessümle kucaklayalım şu soğuk musallayı! Ertuğrul Adem Karışan ( KELİMELERLE SEVİŞMEK KİTABINDAN ) |