Pencereme dokunan yağmurun tınısında,
Yüreğinin sesini dinliyorken yüreğim.
Toprakla buluşunca, bereket kokusunda,
Zerre, zerre ararım kokusunu teninin…

Pus tutmuş düşlerime, yapışırken gözlerim,
Şimdi nasıl onarır kalbimde hasarları,
Her akşam yokluğuna, sarhoş düşer bedenim,
Zamansız yağdırırken saçlarıma karları…

Boş kalan ellerimle boynumu eğdirirken,
Yedi yerden kırıldı yüreğimin yapısı.
Bir sihirli değneği gönlüme değdirirken,
Habersiz aralandı hazinemin kapısı…

Bilemedim iblisi yar belledin kendine,
Sevdama ihanette yarıştın da yarıştın.
Soruyorum feleğin benim ile derdi ne,
Bir zamanlar canımdın şimdi ele karıştın…

Mil çekerim gönlümün, mühürden gözlerine,
Sevda dediğim zaman irin, irin dökülür.
Sırtından vurulurken ölse de eleminden,
Kalbimin süveydası, kırk yerinden sökülür…

Çırpınıp ta batarken sevdanın batağında,
Dermansız kalıverir kulaçlarken kollarım.
Hesabını yaparım hasretin bedelinin,
Keserim faturayı her gün sana yollarım…

Bakışın hançer gibi sadrımı yarıyorken,
Her hamlede nazarın yüreğimi muştular.
Günahkâr bedenimde kendini arıyorken,
Kalbimdeki hislerim sen diye tutuştular…

Gönlümün mahyasına yazdırırken adını,
İsminin ilk harfleri takılır yutağıma.
Kaptırdım hasretine kolumu kanadımı,
Battıkça batıyorum, sevdanın batağına…

Hüzün yüklü buluta ısmarladım gelecek,
Uzaklarda ki yârin bir tutam gülüşünü,
Bir avuç gökyüzünü bize çok mu görecek,
Elbette gösterecek sevdanın dönüşünü…

DUDU BAYRAM ANKARA