Acemi Avutucu
Sen şimdi
almış bulutları yanına gamsız kahkahaları yağdırırken gözlerinden ben beklemelerimi avutuyorum acemice çaresiz kundağımda düş veriyorum olmuyor rüyalarımı emziriyorum olmuyor sevmelerimi sıvazlıyorum yine olmuyor ağlıyor da ağlıyor... Sonra bir bakıyorum sana nafile ağacının hırçın yaprağı olmuşsun düş desem de düşmüyorsun toprağıma Sonra tanıdık bir sise adak veriyorum avutamadığım beklentilerimi incisini denizin rüyalarında unutan bir istiridye gibi anahtarını günsüzlüğünde unutan kimsesiz bir takvim gibi... Oktay Coşar |
kundaklayalım o zaman...