***BİR KESİT RAMAZAN VE ÇOCUK***ıslıklıyor cırcır böcekleri göz kırparak kayan yıldızlara ben ise karanlıkta elimdeki el fenerinin ışık huzmelerinin açmış olduğu aydınlık yolda tek başıma yürüyorum ardıma dönüp bakmadan… vızır vızır araçlar geçiyor farlarından çıkan aydınlık boyuna değiştiriyor cansız ama hareketli yoldaşımı hayat gibi upuzun bazen sonra beklemeden kısalıyor bir an sonra yok oluyor tam bir ortaoyunu icra ediliyor merakla izliyorum gölgeleri… iftarın ağırlığını teravihin hafifletici temizlemesiyle atıvermişim bir kenara dilimde salattan kalma ilahi mırıltısı ile söyleniyorum sonbaharın serin ama tenimde bıraktığı soğuk etkisiyle diken diken oluyor tüylerim okşayarak başımı alnımdan öpüyor rüzgar… iç geçirmelerle titreyip üşümüşlükle yoluma devam ediyorum… gözlerim sıcak yuvamın penceresinden dışarıya sızıp uzaktan gözüken bahçe sineklerine sıcaklık verip onları aydınlatan odamın yanan lambalarında nihayet kapıdayım, kapıyı çalmam ile elo’nun “hoş geldin baba” diyerek üzerime atlaması arasında geçen süre takılıyor aklımın bir köşesine bir göz kırpması anı… cevabı gecikmiyor sonra bir kızın babasına olan sevgisinin dünyada kapladığı hacmin büyüklüğü ne kadardır sorusu yankılanıyor beynimin loblarında karşılıksız kocaman bir boşluk olarak öylece duruyor bir yetim gibi sarılarak öpücüklere boğuyorum onu bir babanın bu an yaşadığı mutluluğun yüreğine düşürdüğü ağırlığı tahayyül etmeye çalışyorum ve tüm bu güzellikleri yaradan Rabbimin büyüklüğü Şükür O’na… |
sarılarak öpücüklere boğuyorum onu
bir babanın bu an yaşadığı mutluluğun
yüreğine düşürdüğü ağırlığı
tahayyül etmeye çalışyorum
ve tüm bu güzellikleri yaradan
Rabbimin büyüklüğü
Şükür O’na…
Yüreğinizin güzelliğini satırlara nakış gibi işlemişsiniz.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim.
Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Rabbime emanet olunuz.