SEN GİDİNCE
Sen gidince
Her yer zindan kesilir baharın ortasında Çiçeğe duran ağaçlar zemheriye durur Güle kur yapan bülbüller Dut yemiş olur Gardiyan olur dokunduğun her şey ve de herkes Kum saatine döner zaman Hep tersine akar… Postallı bir hüzün gelir kurulur yüreğime Sen gidince sular sebiller ağlar durur Kaynaklar kurur. Sen gidince sinsi bir akşam iner gözlerime Golan’da bir dağkeçisi kayalıklardan nasıl inerse Peri’ye Sen gidince hüzün iner gözlerime… Golan’da bir dağkeçisi kayalıklardan nasıl inerse Peri’ye, öyle! Sen gidince beni düş senden Sen giderken seni al benden Ordan burdan al seni her yerden Bir sis gibi şehre sinen senden İz kalmasın lütfen. Sen gidince acı bir baykuş çığlılığı kopar yüreğimden Bir horoz öter sabahın kör vaktinde Kalbime bir ürperti doğar Hepten gider ömrüm Yekten gider ödüm. Her yer karanlık kesilir yazın ortasında… Aniden sesleri kesilir bülbüllerin Boynu bükülür güllerin Fallarına kalırız papatyaların Gelecek gelmeyecek diye… Hüznü dokuruz ilmek ilmek karanlığın gergefine Sen gidince güneş doğmaz bir daha! Sen gidince kıyamet kopar İsrafil Sur’u üfler. Sen gidince Sensizliği göstermek isterdim sana Ağaçların nasıl bir bir devrildiğini Yaprakların nasıl tek tek döküldüğünü Balıkların pullarını nasıl attığını Rüzgârın ruhları nasıl savurduğunu Yağmurun nasıl ağladığını hüngür hüngür Yanardağların nasıl kanardağ olduğunu Ve çığlığını lal bir adamın nasıl sağır ettiğini Sensizliğin ne menem bir şey olduğunu Ne çekilmez bir hal olduğunu Ne katlanılmaz bir çile olduğunu Sana anlatmak isterdim. Sen gidince Bir sızı girer iyice Yüreğim tükenir Bir nefeste Kalırım öylece… Sen gidince Ben kötüden hallice… Sen gidince Ben yaşamda ölüce… |
Bir sızı girer iyice
Yüreğim tükenir
Bir nefeste
Kalırım öylece…
Sen gidince
Ben kötüden hallice…
Sen gidince
Ben yaşamda ölüce…
Tebrik ederim. Çok güzeldi şiiriniz.
Saygı ve selamlarıma.