EY KERVANCI
Kuş uçmaz kervan geçmez
Bir diyardayım hizbe ve viran Ey kervancı yolun hangi kente Bu hizbe hanı son durağın yapar mısın Duvarıma çerçevesiz asılmıştır Yalnızlıklar hüzün tozları kaplamıştır Kaderin ağlarıyla örülmüştür Tahta zemininde kalmıştır ayı postları Ne çok hüzünlü şarkılar çalınıp söylenmiştir Hasretleri özlemleri türkü yapıp yakmışlardır Yolcu listesine eklenmiştir oyalı mendil koklar gibi Sevgilinin yoluna düşer gibi tozlu hayallere dalmışlardır Ey kervanında kulplu fincan taşıyan Kervancı söyle söyleştin mi taşıdığın yükle Oturup bir köşede fincanın nice oluşunu sordun mu Nice güzellere yiğitlere sunulacağını Edalı edalı sunduğu kahvedeki lezzeti tattın mı Dudağına deydi mi bir gelin kız gibi söyledi mi İçinde ağırlaşan telvenin kırk yıllık acısını O kırk yıllın hatırı asıl cezveyle fincana sorulmaz mı Gün gelip o kahvenin hatırına Bu han anılmaz mı bir solukta yanına varılmaz mı Duvarlarında ki sıvalar bak dökülür oldu Yalnızlığa terk edilişi kaç kaç hazan oldu Birsevda masalı Sevda Konal Şenkaşlı |
Bu han anılmaz mı bir solukta yanına varılmaz mı
Duvarlarında ki sıvalar bak dökülür oldu
Yalnızlığa terk edilişi kaç kaç hazan oldu
Duygulu güzel bir anlatım
beğeni ile okudum değerli kaleminizi kutlar
güzel şiirleriniz devamı dileğiyle saygılar sunarım..