Yanık Ciğer…“Makamlı” hüzünler neye deva ki, Var mı, uyulmayan sözün değeri… Demeçler temenni, yaşanan vaki, Neylesin vatandaş “yanık ciğeri”… “Stratejik ortak” falan hikâye, Yıllardır eden kim, iti himaye. Terörü gerçekten silmekse gaye, Dağlardır eylemin yegâne yeri… Söndürün artık şu, lanet Kandili, Kurusun ananın, eşin mendili. Bırakın bir yana, ikili dili, Eskittiniz zira ancak, eğeri… Neydi o rezalet, o gün Habur’da, Hoşgörü çakala, pranga kurda... Yüz buldukça itler yayıldı yurda, Tahribat katlandı, katliam seri… Demeden mühendis, öğretmen, memur, Bulduğun mazlumu vur ha babam vur. Bunca cani olur anca bir gâvur, Tavır, taktik hep aynı başından beri… Od düştüğü yeri yakarmış derler; Hepimizi yakar milli kederler. Ne bebek, ne anne ayırt ederler, Eşkıya serseri, kurşun serseri… Devlet evvel işin aslını sezse, Sonra da yılanın başını ezse… Üç-beş çapulcuyla baş edemezse, Niye besler bunca subay ve eri… 29.09.2011 Veli BOSTANCI |