ISLAK BİR KENT YALNIZLIĞI
Islak bir kent yalnızlığı seni gizlice sevmek,
Çocuksu içten ve zor ve cam kesiği kadar derin… Bende olmayışındır aslında beni böyle kanatan, Yitirilmiş ütopyalarım değil sessiz ve zamansız… Bin yıl geçer sanki içimden seni düşünmezsem. Bir çağ açar sana susuzluğum, bir çağı kapatır. Ve acınası bir hal alır tarihler yokluğunda, Senden önce ve senden sonra diye. Ayrılır yani her şey birbirinden. Aşk bölünür, Uykular bölünür, Ülkeler bölünür… Bir tek sen kalırsın geriye, Sana söyleyemediklerim, Firari arzularım, Sürgünlerim, Ve yağmurlar… Islak bir kent yalnızlığı seni gizlice öpmek, Ölümü beklemek gibi tuhaf! Bile bile apansız ve soğuk. Üşür ellerim, gece üşür, sokaklar üşür Ama ben hep seni düşünürüm Utanmadan ve kaybetme korkusu olmadan. Gitmek için sanırım vakit çok erken. Islak bir kent yalnızlığı seni gizlice yaşamak… Yasadışı bir eylem, Tek kişilik ve onurlu… Amaç engelsiz seni yaşamak Yasaklı bir gecede, Kuytu bir duvar dibinde, Ya da sıcak bir çay içiminde… Özgürce ve çılgınca seni yaşamak… Islak bir kent yalnızlığı seni gizlice sevmek, Seni öpmek ve yaşamak… Ölümü beklemek gibi tuhaf, bir o kadar da çocuksu Ve yasa dışı bir eylem, tek kişilik ve onurlu… Bilal DURAN (suskunşair) |
resmen
SUSTUM.
-VAROL şair.