Işık
çocukların avuntusu artık
kader koca bir çukur insanlık içinde kaynar durur kimse yok dirseğime değecek okşamaz saçlarımı denizden başkası biraz kum yutmak işin tatlı cilvesi biliyorum dalgaları duyamadığımda bitecek hayat damarlarımda bir böcek sen yürürken ölüyoruz çorak duygularımda sen geçmişime gölgeli tatlı sızım bırak didinmeyi sen de bit akıl yanılsaması ’mutluluk’ yenmiş tırnak uçları kanatır seni o boşluktan yutar seni karanlık ağla yalnız kalmak için sen olman için ağla çek kanımı içine gözlerim sönene dek em yut insanlığımı kanat beni sanma ki ilk yiten sen olacaksın bir yüzyıl eskidi bundan önce de göm beni içindeki fideye yanakların allandıkça ben olayım sende düş bereli yakamdan düş ol da git hep var olacağın yere sevda küstün mü bana ellerimi titrettiğin günler ne kadar eski beni ben ettiğin anlar ne kadar az saklan adının gizinde yok ol biliyorum gözlerini göremediğimde bitecek hayat 26 Eylül 2011/ nadir |