***** İŞTE KAPINDAYIM *****İşte kapındayım.. Bütün benliğimle; Hatalarım, sevaplarım, Sevinçlerim ve acılarımla… Bedenimdeki yorgunluk, Ruhumdaki pişmanlıkla. İşte kapındayım Mevlam; Nûr’um sönük. Dilimde, kalbimde, merhametine çağrı.. Ellerim ve yüzüm semaya dönük. Yüz kere tövbemi bozsam da, Yine sana muhtaç, Yine senin kapındayım. Ümitle, nazla, niyazla, İsteyerek ve zorla. İşte kapındayım ya Kerim; Gözlerimde yaşlarla… Diz çökmüşüm, boynum bükük; İşte kapındayım Yaratan’ım, Ellerim ve yüzüm semâya dönük. Aklımın erdiğince, Dilimin döndüğünce, Yalvarım, yakarımla sensin istediğim. Rızandır derdime çare. İşte kapındayım, alnım secdede… Dilim adını zikrederken, Göz yaşım yere bölük bölük; İşte kapındayım ya Rab, Ellerim ve yüzüm semaya dönük. Senden cennet dilemiyorum. Korkumun sebebi cehennem değil. Ayrılıktandır şikayetim. Hasretinden yanıyor fakir yüreğim. Hiçbir şey bu yangını söndürmüyor. Rahmet dilemeye geldim Allah’ım… Eğilmişim rükû halindeyim, Yüreğim de tarifsiz bir sızı, Dualar için dönmüyor dilim. Düğüm/ düğüm artık boğazım. Bedenim ruhuma yük… İşte kapındayım, rızanı diliyorum, Ellerim ve yüzüm semaya dönük. Daha çok yemek, Daha çok giymek değil muradım. Dünyayı isteyenin çok biliyorum. Nefsimin şerrinden sana sığınırım, Rızanı dilerim ya Rabbi… Rızanı dilerim. Nûr’unu gözümde, gönlümde, Varlığını varlığımda isterim. Başım bir yana yıkık, Gözlerim secdeyi görmüyor. İşte kapındayım ya Latıyf, Kalbimi duy lütfen… Dilim artık söylemiyor, Adın büyük, vaadin büyük.. İşte kapındayım Allah’ım, Ellerim ve yüzüm semâya dönük. Konya-1987 |
Bedenim ruhuma yük…
Kutlrım üstad, Mevlana tarzı bir yakarış